MAHKEMESİ : KASTAMONU 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/11/2013NUMARASI : 2012/331-2013/448Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali-tenkis davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin babası A.. C..'ye ait Daday Noterliğinin 17/04/1996 tarih ve 357 yevmiye nolu vasiyetnamesinin ehliyetsizlik, manevi cebir nedenleri ile iptaline, vasiyetnamenin iptalinin mümkün olmaması durumunda tenkisine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Davalılar davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, murisin 15.02.1997 tarihinde vefat ettiği, 743 sayılı yasada vasiyetnamenin iptali ve tenkis davaları için olağanüstü zamanaşımı süresinin vasiyetnamenin açılmasından itibaren 5 yıl olduğu, davanın açılma tarihine göre olağanüstü zamanaşımı süresinin geçtiği ancak davalıların süresinde zamanaşımını definin ileri sürmedikleri davalılar vekilince 08.11.2010 tarihinde savunmanın ıslahı ile zamanaşımı itirazında bulunduğu Yargıtay 3.Hukuk Daire Başkanlığı 18.04.2013 tarih 2013/1315 E-2013/6726 K.sayılı kararında ıslah dilekçesi ile zamanaşımı definde bulunulabileceği gerekçeleri ile davacının taleplerinin zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, ehliyetsizlik hukuki sebebine dayanarak vasiyetnamenin iptalini istemiştir.Eski Medeni Kanunun 501.maddesine göre vasiyetnamenin iptali davasında 1 yıllık zamanaşımı süresi davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten başlar.İptal davasının incelenebilmesi için öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı konusunda araştırma yapılmalıdır.Vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tesbit edilmesinin amacı, mirasçıları ve lehine kazandırma yapılan kişileri bilgilendirme ve yasal haklarını kullanmayı temine yönelik bir işlemdir.Vasiyetname usulünce açılıp ilgililere tebliğ edilmeden maddesinde gösterilen 1 yıllık zamanaşımı süresi işlemeye başlamaz. Somut olayda, vasiyetname, Daday Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.07.1997 tarih ve 1997/56-90 sayılı kararı ile açılmıştır. Vasiyetnamenin açılması dosyasının incelenmesi sonucunda davacı B.. S..'ın duruşmalara katılmadığı, vasiyetnamenin kendisine tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, “vasiyetnamenin açılması” dava dosyası gözetildiğinde davacının anılan vasiyetnameyi öğrenme tarihi tereddütlü olup bu husus incelenmeksizin mahkemece hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine ilişkin hükmünde isabet bulunmamaktadır. O halde mahkemece, vasiyetnamenin açılması usulünce sağlandıktan sonra bu davaya devam edilmek üzere bekletici mesele yapılarak (kesinleştirilmesi) ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, vasiyetname usulünce açılmadan bu davaya devam edilerek davanın sonuçlandırılmış olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.