Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9922 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 28081 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 51. maddesini de kapsar şekilde açıkça lehe hükümlerin uygulanmasına yönelik bir talebinin bulunmaması karşısında, tebliğnamedeki 2 no’lu bozma düşüncesine katılınmamış, TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.1-Konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 2-Hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarına gelince; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;a) Katılanın talimatla alınan 11/12/2012 tarihli ifadesinde “Eşim 18/08/2012 tarihinde rahatsızlandığından dolayı kendisini ... Hastanesine götürdüm, eşimin kardeşi olan sanık bana motosikletin anahtarı sizdeyse bana verin, ben gece- gündüz gelir size yardımcı olurum dedi, biz de motosikletin anahtarını verdik, anahtarlıkta evin anahtarı da vardı, daha sonra benim eşim 21 Ağustosta vefat etti, 22 Ağustosta cenazeyi gömdük, ben eşimin kardeşinden 22 Ağustosta anahtarları vermesini istedim, bana vermeyeceğini söyledi” şeklindeki beyanı dikkate alındığında, sanığın akrabası olan katılan tarafından kendisine sadece motosikleti alıp kullanması için verilen ve aynı zamanda evin anahtarlarının da bulunduğu anahtarlığı, katılanın istemesine rağmen iade etmeyerek haksız elde bulundurduğu bu anahtar ile evin kapısını açarak girip hırsızlık yapması biçimindeki eyleminin TCK’nın 142/2-d maddesindeki haksız yere elde bulundurulan anahtar ile kilit açmak suretiyle hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suçun hukuki nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek aynı Kanun'un 142/1-b maddesi uyarınca sanığın cezalandırılmasına karar verilerek eksik ceza tayini, b) Sanığın eylemini aynı konutta beraber yaşamadığı ikinci derece kayın hısımı olan katılanın zararına işlediğinin anlaşılması karşısında, koşulları oluşmadığı halde hakkında 5237 sayılı TCK'nın 167/2. maddesi uygulanmak suretiyle eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 25/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.