MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihal, mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü:1-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde:Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından sanık müdafiinin temyiz isteğinin aynı kanunun 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,2- Sanık hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde:Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; a) Sosyal inceleme raporu yanında 23.12.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 20/4. maddesi uyarınca fiili işlediği sırada on iki yaşını bitirmiş on beş yaşını doldurmamış bulunan çocukların, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin belirlenebilmesi amacıyla adlî tıp uzmanı, psikiyatrist ya da zorunluluk hâlinde uzman hekimden suç ve suç tarihini de içerecek şekilde rapor aldırılmadan, duruşmaya devamla yazılı şekilde hükümlülük kararı verilmesi b) 5237 sayılı TCK.nun 145. maddesinde yer alan “değer azlığı” kavramı, daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca ihtiyacı kadar ve değeri az olan malın alınması olup, kasadaki tüm paranın alındığı somut olayda uygulanma olanağının bulunmadığı gözetilmeden, çalınan eşyaların değerinin azlığı nedeniyle sanığın cezasından indirim yapılması,c) Kabule göre de; sanık hakkında 5237 sayılı TCk.nun 143, 145 ve 62. maddelerini uygularken hesap hataları yapılarak sonuç olarak 1 yıl 15 gün yerine yazılı şekilde 13 ay 22 gün hapis cezasına hükmedilmek suretiyle sanığa fazla ceza verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 1412 Sayılı CMUK.nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 10/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.