Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9684 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 29144 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanık ve hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;Doğrudan hükmolunan adli para cezalarının miktar ve türüne göre hükümlerin; 14/04/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 2. madde uyarınca hüküm tarihi itibariyle temyizi mümkün olmadığından, sanık müdafii ile müdafiinin temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan CMUK'nın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,Sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından, hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;Sanık hakkında, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının ve hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, 5271 sayılı CMK'nun 324/4 maddesinde atıfta bulunulan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20 TL'den az olduğu halde yargılama giderinin sanık ve suça sürüklenen çocuktan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte sanık ve suça sürüklenen çocuktan tahsili gereken yargılama giderinin yukarda açıklanan terkin edilmesi gereken miktardan az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı, konut dokunulmazlığını bozma suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı ve suça sürüklenen çocuğun suç tarihinden önce kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunmadığı gözetilmeden, suça sürüklenen çocuğun kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “zararın karşılanmamış olması nedeniyle koşulları oluşmadığından hakkında CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına" biçimindeki dosya içeriğine uygun olmayan, yetersiz gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 23/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.