MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre diğer itirazlar yerinde görülmemiştir. Ancak;1- Sanık ve suça sürüklenen çocukların aşamalardaki savunmalarında atılı suçları kabul etmemeleri ve suçu işlediklerine dair kesin bir teşhis bulunmaması karşısında; sanık ve suça sürüklenen çocuklara ait fotoğraflar temin edilerek, büyütme ve netleştirme teknikleri de kullanılmak suretiyle dosya içerisindeki suça konu arabayı itekleyerek götüren şahıslara ilişkin mobese kamerası görüntüleri ile aynı gün emniyette durumundan şüphelenilerek aranan şahıslardan olup olmadıkları tespit edilen şahıslara ilişkin görüntü kayıtlarının değerlendirilmesi ve görüntülerdeki kişilerin sanık ve suça sürüklenen çocuklar olup olmadığına ilişkin teknik donanıma sahip bilirkişiden veya kriminal laboratuvardan alınacak rapor sonucuna göre sanık ve suça sürüklenen çocukların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,Kabule göre; 2- Müştekinin sokakta kapıları kapalı olarak park ettiği aracının düz kontak yapılarak sanık ve suça sürüklenen çocuklar tarafından çalınması şeklindeki eylemin TCK'nın 142/1-b maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Kanun'un 141/1 maddesiyle uygulama yapılması,3- Suça sürüklenen çocuklar hakkında hüküm kurulurken TCK'nın 141, 143, 31/3, 62, 50 ve 52/2. maddelerinin uygulanması ile sonuç cezanın 4660 TL yerine "4320 TL", sanık ... hakkında 141/1, 143, 62, 50, ve 52. maddelerinin uygulanması ile sonuç cezanın 7000 TL yerine "6500" TL olarak hesaplanması suretiyle, haklarında eksik ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafileri ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 21/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.