MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Konut dokunulmazlığını bozma, hakaret, yaralama, tehditHÜKÜM : Mahkumiyet, beraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;I- Katılan ... vekilinin sanık ... hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan verilen beraat; yaralama ve tehdit suçlarından verilen mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz itirazları ile sanık ... hakkında yaralama ve sanık ... hakkında yaralama ve hakaret suçlarından verilen mahkumiyet kararlarına yönelik sanıkların temyiz itirazlarının incelenmesinde,Katılan sanık ... vekilinin 10.02.2009 tarihinde yasal süresinde verdiği süre tutum dilekçesinde yalnızca sanık müdafii sıfatıyla hükmü temyiz etmesine rağmen 05.06.2009 tarihli gerekçeli temyiz dilekçesinde ise ayrıca katılan sıfatıyla da yasal bir haftalık temyiz süresi geçtikten sonra hükmü temyiz ettiği anlaşıldığından; sanık ... hakkında yaralama ve sanık ... hakkında yaralama ve hakaret suçlarından hükmolunan cezaların miktar ve türüne göre hükümlerin; 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 3-B maddesi ile değişik 1412 sayılı CMUK’nun 305/1. maddesi gereğince hüküm tarihi itibariyle temyizi mümkün olmadığından, temyiz isteklerinin aynı Kanun’un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,II- Sanık ... hakkında tehdit suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,Dosya içeri??ine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1- Sanığın katılanı tehdit etmediği yolundaki savunması ile tanık ...'ın tehdit sözlerinin sarf edilmediğine ilişkin beyanı yöntemince tartışılıp reddedilmeden ve hangi anlatıma ne suretle üstünlük tanındığı da, denetime olanak verecek biçimde kararda gösterilmeden, yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,2- Kabule göre,a- Olayın başlangıç ve gelişimi değerlendirilerek sanık hakkında TCK'nın 29. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,b- Gerekçeli kararda, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında ise; atılı suçtan zarar doğmadığı, adli sicil kaydının silinme koşullarının oluştuğu ve lehe hükümler uygulanırken sanığın kişiliğinin olumlu bulunduğu gözetilmeksizin yasal olamayan ve çelişkili gerekçeyle CMK'nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi; Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 08/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.