Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9649 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 4055 - Esas Yıl 2010





Tebliğname No : 2 - 2008/138402MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 07/04/2008NUMARASI : 2008/178 Karar - 2008/7 EsasSUÇ : Elektrik HırsızlığıDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanık hakkında 20.02.2003 ve 08.10.2004 tarihli suç tutanaklarından dolayı kamu davası açıldığı ve hüküm kurulduğu belirlenerek yapılan incelemede:Dosya içeriğine göre, sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1)-Sanığın İşletmeciliğini yaptığı işyerinde 20.02.2003 ve 08.10.2004 tarihlerinde kaçak elektrik kullanmaktan ibaret eylemlerinin tutanak tarihleri arasındaki süre nazara alındığında, iki ayrı suç oluşturduğu gözetilmeden müteselsil suç oluşturduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, 2)-Kabule göre de;a)-765 sayılı TCK.nun 522/1. maddesi uygulanırken, işyerinde bulunan kurulu güç tespit edilip kurulu güce göre, son okuma tarihleri ile tutanak tarihleri olan 20.02.2003 ve 08.10.2004 tarihleri arasında tüketilmesi gereken elektrik miktarları belirlenip, belirlenen bu miktarlardan ihtilaflı dönemler içinde sayacın kaydettiği tüketim miktarları düşüldükten sonra bulunan kaçak elektrik miktarlarının suç tarihlerindeki normal tarifeye göre hesaplanacak cezasız ve vergisiz değerleri bilirkişiye tespit ettirilip her iki suç tarihinde kullanılan kaçak elektriğin bedelleri toplanarak bulunacak değerin esas alınmasının gerektiği gözetilmeden, sanığın 20.02.2003 tarihinden önce kaçak kullandığı elektriğin değeri pek hafif kabul edilerek yazılı şekilde indirim yapılması, b)-Sanık hakkında kamu davası açılan ikinci tutanağın düzenlendiği 08.10.2004 tarihi itibariyle 647 sayılı kanunun 4. maddesi uyarınca hapis cezasının bir gününün karşılığının 11,00 YTL’den az olamayacağı gözetilmeden hükmolunan hapis cezasının bir gününün 9,00 YTL hesabıyla adli para cezasına çevrilmesi suretiyle eksik ceza tayini, c)-Sanığın 07.04.2008 tarihli celsedeki, lehine olan hükümlerin uygulanmasına ilişkin talebi, 647 sayılı Yasanın 5. maddesinin taksitlendirmeye ilişkin hükümlerini de içerdiği halde, bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi, d)-Katılan kurum vekilinin oturumlarda hazır bulunmadığı, sadece katılma istemini içeren dilekçeyi mahkemeye verdiğinin anlaşılması karşısında; hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre dilekçe yazım ücreti yerine maktu vekalet ücretine hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 29.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.