Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 962 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8715 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Hırsızlığa teşebbüs, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;I- Mala zarar verme suçundan verilen karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14/04/2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31/03/2011 tarih ve 6217 sayılı Yasanın 26 maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteğinin aynı Kanunun 317 maddesi gereğince REDDİNE,II- Hırsızlığa teşebbüs suçundan verilen karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;5320 sayılı Yasanın 13/1 maddesinde, CYY gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının istemi üzerine Baro tarafından görevlendirilen müdafii ve vekile ücret ödeneceği, bu ücretin yargılama giderlerinden sayılacağı, CYY'nın 324. maddesinde yargılama giderlerinin neleri kapsayacağı ve aynı Yasanın 325 maddesinde de, bütün yargılama giderlerinin cezaya yada güvenlik tedbirine mahkum edilen sanığa yükleneceğinin düzenlenmiş olmasına karşın, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesinde, her sanığın kendi kendini savunmaktan başka, kendisinin seçeceği ya da mali olanaklardan yoksun bulunuyor ve adaletin selameti gerektiriyorsa, mahkemece görevlendirilecek bir avukatın para ödemeksisizin yardımından yararlanma hakkına da sahip olduğu belirtilmiş ve Anayasanın 90. maddesinin son fıkrasında usulüne uygun olarak yürürlüğe konulmuş uluslar arası sözleşmelerin yasa gücünde olduğu, anayasaya aykırılıklarının ileri sürülemeyeceği ve temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletler arası sözleşmelerle yasaların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda uluslararası sözleşme hükümlerinin esas alıacağı belirtilmiştir. Anılan maddeye göre, Hakim, uyuşmazlıklarda, temel hak ve özgürlükleri düzenleyen ulusal yasalarla, uluslararası sözleşmelerin çelişmesi durumunda şüphesiz ki uluslararası sözleşme hükümlerine göre hareket etme durumundadır. Bu açıklamalar ışığında CYY'nın 150/2 maddesi uyarınca, Baroya yazı yazılarak 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali geliri bulunmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olduğunun gözetilmemesi, bozmayı gerektirmiş suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak; bu aykırılığın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, "274 TL müdafii ücreti" yazılı bölüm hüküm fıkrasından çıkartılarak, yargılama gideri olan 87.00 TL'nin suça sürüklenen çocuktan tahsiline karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.