Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 949 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8697 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 2 - 2012/79005MAHKEMESİ : Kocaeli 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 07/12/2011NUMARASI : 2011/547 (E) ve 2011/627 (K)SUÇ : Hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Eylemin gece sayılan saat 03:00 sıralarında gerçekleştiği anlaşıldığından sanığa verilen cezaların TCK'nın 143.maddesi uyarınca artırılması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığı için bozma nedeni yapılmamış,diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın mağdur H.. E..'a yönelik eylemi yönünden;sanığın “hazırlıkta talimatla alınan ifadesinde H.. E..'a ait cep telefonunu kullandığı konusundaki tevilli beyanı ve müştekinin samimi anlatımlarına göre cezalandırılmasına” karar verilmiş ise de,sanığın soruşturma evresinde kullandığını bildirdiği telefonun 0 539 394 78 53 numaralı olması ve bu telefonla suç tarihi ve sonrasında görüşme yapılmadığının bildirilmesi,mağdur Hüseyin'e ait cep telefonunun numarasının ise 0 538 508 94 18 olduğunun anlaşılması,sanığın atılı suçu inkar etmesi,suça konu para ve cep telefonunun ele geçirilememesi, mağdur Hüseyin'e ait cep telefonunun İmei numarası 356 036 038 207 886 olduğu halde soruşturma evresinde 356 016 038 207 886 olarak yazılmak suretiyle suç tarihi ve sonrasında kullanılıp kullanılmadığının araştırıldığının ve Telekominikasyon İletişim Başkanlığı tarafından kayıt bulunamadığının bildirilmesi karşısında, Telekominikasyon İletişim Başkanlığından mağdur Hüseyin'e ait 356 036 038 207 886 İmei numaralı çalınan cep telefonu ve 0 538 508 94 18 numaralı telefon hattı ile suç tarihi ve sonrasına ilişkin yapılan her türlü görüşme kayıtları getirtilerek sanığın hukuki durumunun buna göre değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmes 2-Sanığın mağdur Hayrettin Durmuş'a yönelik eylemi yönünden; mağdurun şüpheye dayalı soyut iddialarından başkaca sanığın mahkumiyetini gerektiren,somut,kesin ve inandırıcı delillerin nelerden ibaret olduğu kararda gösterilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, 3-TCK'nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet hakkından vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3.fıkrası uyarınca sadece sanığın kendi alt soyu yönünden koşullu salıvermeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.