Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9379 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20661 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, Mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;I- Mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Mala zarar verme suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26.maddesiyle, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesine göre yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317.maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, II- Hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde ise;Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca, hakkındaki hüküm ilk şekliyle açıklanır. Açıklanan bu hükümdeki hukuka aykırılıklar, temyiz veya kanun yararına bozma yoluyla Yargıtay’ca yapılacak inceleme sonucunda giderilir.Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen sanık hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükümde prensip olarak mahkemece bir değişiklik yapma imkanı bulunmamaktadır.Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getiremeyen sanık bakımından ise, yerine getirememe sebebi başta olmak üzere durumu değerlendirilip cezanın bir kısmının infaz edilmemesine, hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin yeni bir hüküm kurulabilir.Somut olayda, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkındaki adli para cezasına konu hükmün açıklanması ile yetinilmesi yerine, yazılı şekilde suça sürüklenen çocuğun internet kafelere ve oyun salonlarına gitmekten yasaklanmasına karar verilmesi, karşı temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamış, dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;1- Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Kanunun 35/1.maddesi uyarınca sosyal inceleme raporu aldırılmadan, aynı Kanunun 35/3.maddesine göre de sosyal inceleme yaptırılmamasının gerekçesi gösterilmeden yazılı biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması,2- 09.01.2010 tarihli olay, yakalama, muhafaza altına alma ve teslim tutanağına göre, yakınanın evinin eklentisi konumundaki balkonun altında yer alan kümesten 6 tavuğu çalan suça sürüklenen çocuk ve yanındaki temyize konu olmayan ...'ın, olay yerinde uzaklaştıktan sonra şüphe üzerine devriye görevi yapan polis ekibi tarafından durdurulmaları üzerine kendiliklerinden ellerindeki çuvalda bulunan 4 tavuğu çaldıkları adresi göstermek suretiyle yakınana iadesi sağlamaları karşısında, soruşturma evresinde gerçekleşen kısmi iadeye rızası bulunup bulunmadığı yakınandan sorularak sonucuna göre 5237 sayılı TCK.nun 168/1-4.fıkralarının suça sürüklenen çocuk hakkında uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,3- Kabule göre de; suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan tayin olunan 10 ay 25 gün hapis cezasının, 5237 sayılı TCK.nun 50/1-d. maddesi gereğince seçenek yaptırıma çevrilmesi sırasında, suça sürüklenen çocuğa tayin olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya karar verilebileceği gözetilmeden ceza süresi olan 10 ay 25 günü aşacak şekilde 1 yıl süre ile internet kafelere ve oyun salonlarına gitmekten yasaklanmasına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.