Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9365 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 10519 - Esas Yıl 2010





Tebliğname No : 2 - 2008/158380MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 19/02/2008NUMARASI : 2007/469 (E) ve 2008/123 (K)Katılan SANIK : H.. A..SUÇ : Hakaret, kasten yaralama Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının, 14.05.2007 tarihli iddianamesi ile müşteki sanık H.. A.. hakkında eşine hakaret ettiği, sanık F.. Ç.. hakkında ise damadı olan H. basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı iddiasıyla açılan kamu davasında, yapılan yargılama sonunda, 19.02.2008 tarihli karar ile eylemlerin sabit olduğu kabul edildiği halde, “fiillerin aşırı ağır olmayıp, denk ağırlıkta olduğu, bu haliyle her bir sanığın hareketindeki haksızlık derecesinin azlığı” şeklindeki gerekçeyle CMK.'nın 223/4-d maddesi gereğince, her iki sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. 5271 Sayılı Yasanın 223. maddesinin 3. ve 4. fıkralarında hüküm çeşidi olarak düzenlenen ceza verilmesine yer olmadığı kararı, 1412 Sayılı Yasada yer almadığından yeni bir düzenleme olup, ceza kanununda öngörülen hangi hallerde, bu madde uyarınca ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceği iki fıkrada ayrı ayrı hüküm altına alınmıştır. Bunlardan 3.fıkrada düzenlenenler kusurun bulunmaması nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren haller olup, dayanağını 5237 Sayılı Yasanın 24 ila 34.maddelerindeki düzenlemelerden almaktadır. 4.fıkrada düzenlenenler ise, suçun tüm unsurları gerçekleşmiş olmasına rağmen cezalandırmaya engel olan sebeplerdir. Cezalandırmaya engel nedenler, fiilin teknik anlamda suç olma niteliğini ortadan kaldırmayıp, yine TCK.'nda yer alan çeşitli sebeplerle failin cezalandırılmamasını sağlarlar. Bu fıkra uyarınca cezalandırılmama, ancak TCK.'nda, yargılama konusu suç yönünden ceza verilmesine yer olmadığı kararına olanak sağlayan düzenleme yapılmış olmasına bağlıdır. Somut olayda, sanıklara atılı kasten yaralama ve hakaret suçlarının niteliği itibariyle, sanıklardan birinin hakaret etmesi üzerine diğerinin yaralama eylemini gerçekleştirmesinin, eylemlerin haksızlık içeriğinin azlığı sonucunu doğurmayacağı, bu suçlar yönünden şahsi cezasızlık sebepleri ve hakaretin karşılıklı olması dışında, failin cezalandırılmasına engel oluşturacak herhangi bir düzenlemenin TCK.'da yer almadığı, ancak koşulların varlığı halinde haksız tahrik hükümlerinin uygulanabileceği gözetilmeden yasal dayanağı olmayan gerekçeyle sanıklar hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 11.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.