Tebliğname No : 2 - 2009/34302MAHKEMESİ : Bursa 6. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 02/07/2008NUMARAS I : 2007/760 (E) ve 2008/401 (K)SUÇ : Elektrik Enerjisi Hırsızlığı Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1-Sanığın konfeksiyon atölyesi olarak işlettiği imalathanede, 09.09.2006 tarihinde Tedaş görevlilerince yapılan incelemede; “kofradan direkt hat alarak enerji kullanıyor. Binadaki cihazların bir kısmı sayaçtan kullanıyor, bir kısmı ise kofradan kaçak hattan besleniyor. Kaçak hattan beslenen makinaların kullandığı güç 22.8 kilowattır” olduğuna ilişkin suç tespit tutanağı içeriği, dosyadaki tüketim föylerine göre tutanak tarihinden önce; 2644, 2757, 2474, 2576, 2991, 2848, 2385 olan tüketimlerin tutanak tarihinden sonra, 4331, 5825, 7769 (iki ay), 12327 (iki ay), 5038, 4162, 6873 olduğu ve elektrik mühendisi bilirkişi; “tutanak tarihinden sonra elektrik tüketiminde % 82.9 oranında bir artış olduğunu, bu miktarda bir artışın sayaca veya ölçüm sistemine yapılmış bir müdahale sonucunda ortaya çıkmış olduğu kanaatindeyim” şeklindeki raporu, sanığın soruşturma aşamasında; “ben işyerimi 2006 tarihinde kiraladım ve makinalarımı koyarak çalışmaya başladım, yapmadım” kovuşturma aşamasında ise; “suça konu 2 katlı işyerini 15.08.2006 tarihinde kiraladım, elektrik tesisatını bulunduğu hali ile kullandım, kaçak bağlantı var ise benden önceki kiracı yapmıştır” şeklinde savunmada bulunduğu, savunması taşınmaz sahibi İ.Ç. tarafından doğrulandığı, ancak dosyada mevcut sanığa ait vergi levhasına göre işe başlama tarihinin 22.09.2003 olduğu ve Maliye Bakanlığı İşe Başlama Fişi’ne göre sanığın suça konu adreste 18.09.2003 tarihinde işe başladığının yazılı olduğu, sanık müdafiinin dosyaya sunduğu 01.07.2008 tarihli yazılı savunmada ise; “işyerinin 2003 tarihinde 2 katlı olarak kiralandığını, 15.08.2003 tarihinde önceden boş olan 3.katının kiralandığını, suça konu tespitin 3.katta kullanılan makinalara ait olduğu, buranın kiralandığı haliyle kullanılmaya başlandığı, kaçak kullanım var ise bunun bilinemeyeceği” savunulduğu, ancak dosya içinde, kofradan çekilen direkt hattın makinalara bağlanarak yapılan kaçak kullanımın, binanın 3.katında yapıldığına ilişkin bi r tespitin olmadığı ve sanığın savunmasında binanın 2 katlı olduğunun belirttiğinin anlaşılması karşısında, mahallinde tutanak tanıkları da hazır bulundurularak keşif yapılıp, binanın kaç katlı olduğu, kaçak kullanımın hangi katta, ne şekilde yapıldığı, kofradan çekilen hattın sıva altından mı, sıva üstünden mi olduğu, bu hattın sanık tarafından fark edilip edilemeyeceği araştırıldıktan ve tutanak tanıklarına kaçak hattın makinalara ne şekilde bağlandığı, önceden çekilen kaçak hattın binayı sonradan kiralayan tarafından fark edilmeden makinalara bağlanmasının mümkün olup olmadığı hususları sorulup, araştırılarak tespit edildikten sonra, tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, savunmaya dayanarak, “sanığın binayı yeni kiraladığı, kaçak hattan haberinin olmasının mümkün olmadığı” gerekçesiyle, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kabule göre ise; “Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması” yerine, 5271 sayılı CMK.nunda yer almayan “sanığın savunmasının aksini doğrulayan delil mevcut olmadığından” beraat kararı verilmesi ve hükümde beraat kararının dayanağını oluşturan kanun maddesi yazılmayarak 5271 sayılı CMK.nun 230/2, 232/6 ve 223/2-e maddelerine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve O Yer C. Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.