Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9142 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 27210 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;1-Sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde;Tekerrüre esas alınan ... 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 1998/161 Esas, 1998/724 Karar sayılı ilamında 5275 sayılı Kanun'un 108/2. maddesi gözetilerek, içtimalı cezadan en ağır cezaya ilişkin mahkumiyetinin tekerrüre esas alınması gerekirken, bunlardan hangisinin tekerrüre esas alındığının kararda açıkça gösterilmemiş ise de; bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,2-Sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde;5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına esas alınan ... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 1996/691 Esas, 1998/1407 karar sayılı ilamının UYAP üzerinden yapılan araştırma ile infaz tarihinin 29/05/2006 olduğu, bu tarihten itibaren, temyize konu suçun işlendiği 01/08/2011 tarihine kadar 3 yıllık sürenin geçmiş olması nedeniyle, 5237 sayılı TCK'nın 58/2-b maddesi gereğince tekerrüre esas alınamayacağı, sanığın adli sicil kaydında yer alan diğer ilamların da tekerrüre esas nitelikte olmadığı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK'nın 58/6.maddesi gereğince sanık ... hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve buna bağlı olarak denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasından sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkartılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 3-Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Sanık ... bakımından kurulan hükümle ilgili olarak, tekerrüre esas alınan ... 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 1998/161 Esas, 1998/724 Karar sayılı ilamında, 5275 sayılı Kanun'un 108/2. maddesi gözetilerek, içtimalı cezadan en ağır cezaya ilişkin mahkumiyetinin tekerrüre esas alınması gerekirken, bunlardan hangisinin tekerrüre esas alındığının kararda açıkça gösterilmemiş ise de; bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-Kolluk görevlileri tarafından düzenlenen tutanak ve 28.09.2011 tarihli bilirkişi raporuna göre, sanıklardan ... hırsızlık suçunu işlerken tanınmamak için kafasına kar maskesi, sanık ...'in ise yüzüne atkı taktığının anlaşılması karşısında, sanıkların eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/2-f maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanun'un 142/1-b maddesinin uygulanması,2- Kolluk görevlileri tarafından tutulan tutanak içeriğinden, 07.09.2011 tarihli duruşmada dinlenen tutanak tanığı Mustafa Kuru'nun bir kısım eşyaların yerini sanıkların gösterdiğini beyan etmesi karşısında, marketten çalınan 3 adet LCD TV ve güvenlik panelinin sanıkların yer göstermesiyle katılan şirkete teslim edildiğinin anlaşılması karşısında, gerçekleşen kısmî iade nedeniyle katılandan kısmî iade hükümlerinin uygulanmasına rızası bulunup bulunmadığı sorularak sonucuna göre sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168/1-4. maddesi hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,3- Sanık ... hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına esas alınan ... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 1996/691 Esas, 1998/1407 karar sayılı ilamının UYAP üzerinden yapılan araştırma ile infaz tarihinin 29/05/2006 olduğu, bu tarihten itibaren, temyize konu suçun işlendiği 01/08/2011 tarihine kadar 3 yıllık sürenin geçmiş olması nedeniyle, 5237 sayılı TCK'nın 58/2-b maddesi gereğince tekerrüre esas alınamayacağı, sanığın adli sicil kaydında yer alan diğer ilamların da tekerrüre esas nitelikte olmadığı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK'nın 58/6.maddesi gereğince sanık ... hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve buna bağlı olarak denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 12/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.