Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9122 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21181 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 2 - 2012/168130MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 23/03/2012NUMARASI : 2011/472 (E) ve 2012/175 (K)SUÇ : Hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5237 sayılı TCK.nun 191. maddesinin 6. fıkrası; "Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı cezaya hükmedildikten sonra da iki ilâ dördüncü fıkralar hükümlerine göre tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulabilir. Bu durumda, hükmolunan cezanın infazı ertelenir.”; aynı Kanun maddesinin 7. fıkrasında ise “Kişinin mahkûm olduğu ceza, tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde, infaz edilmiş sayılır; aksi takdirde, derhal infaz edilir.” hükümleri yer almakta olup belirtilen hükümlere göre, tekerrüre esas alınan ilamdaki hüküm, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri olmayıp hapis cezası olduğundan, tekerrür hükümlerin uygulanmasında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki (1) nolu bozma düşüncesi benimsenmemiştir. 1- Sanığın, mağdur L.. Y..'ün sorumlusu olduğu işyerinden suça konu ayakkabıları çalıp suç yerinden uzaklaştıktan sonra, kesintisiz takip olmaksızın, başka bir işyerinden hırsızlığa teşebbüs ettikten sonra yakalandığının anlaşılması karşısında, hırsızlık suçunun tamamlandığı gözetilmeden, sanığın cezasında 5237 Sayılı TCK.nun 35. maddesi uygulanmak suretiyle indirim yapılarak eksik cezaya hükmolunması, 2- Sanığın, başka bir mağazadan hırsızlık yaparken yakalandığında, kolluk görevlilerine, yanında taşıdığı poşetteki spor ayakkabıyı mağdurun sorumlusu olduğu mağazadan çaldığını söyleyerek mağdura iadesini sağladığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 168/1. maddesinin uygulanması gerekirken yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden uygulanmaması, 3- Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek merci 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108. maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5. fıkrası ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıvermeye ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu nedenle denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilerek 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinin 7. fıkrası gereğince hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlar biçimde iki yıl bir ay süreyle denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 02/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.