MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık HÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Tüm dosya içeriğinden hırsızlık olayının saat 21.45 sıralarında gerçekleştiğinin, gece vaktinin ise saat 19.18 'de başladığının anlaşılması karşısında; eylemin 5237 sayılı TCK'nın 6/1-e maddesi gereğince gece vakti işlendiği ve aynı Yasa'nın 143/1. maddesi gereğince uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi karşı temyiz olmadığından ve suça sürüklenen çocuklar ..... ve ...... hakkındaki yargılamanın kapalı yapılması ve hükmün de kapalı oturumda açıklanması gerektiği gözetilmeyerek 5271 sayılı CMK'nın 185. maddesine aykırı davranılmışsa da,inceleme tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmuş olmaları nedeniyle giderilmesi mümkün olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.I-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ; Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir,ancak; Hüküm tarihinden önce, 01.03.2008 tarihli ve 26803 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5739 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 106.maddesi 4.fıkrasında yer alan "Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır." şeklindeki düzenleme karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrilemeyeceği, ancak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'a göre tahsil edilmesi gerektiği gözetilmeksizin,suça sürüklenen çocuk tarafından adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından suça sürüklenen çocuk hakkında “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği hususunda sanığa ihtarat yapılmasına ”ilişkin bölümün çıkarılmasına karar verilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, III-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak ;1- Hüküm tarihinden önce, 01.03.2008 tarihli ve 26803 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5739 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 106.maddesi 4.fıkrasında yer alan "Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır." şeklindeki düzenleme karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrilemeyeceği, ancak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'a göre tahsil edilmesi gerektiği gözetilmeksizin,suça sürüklenen çocuk tarafından adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi,2- Suça sürüklenen çocuk hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde sayılan nesnel (objektif) ve öznel koşulların değerlendirilip buna ilişkin gerekçelerin gösterilmesi gerektiği, suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan 5271 sayılı CMK’nın 231/6-a maddesinde gösterilen, “kasıtlı suçtan mahkum olmama” nesnel (objektif) koşulunun bulunduğu, aynı yasanın 231/6-c maddesinde gösterilen ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin nesnel (objektif) koşullardan bir diğeri olan suçun işlenmesi ile mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesinde esas alınacak zararın, kanaat verici basit bir araştırmayla belirlenecek maddi zarar olduğu, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde hırsızlık suçundan kaynaklanan maddi zararın bulunmaması nedeniyle,hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. Fıkrasının a ve c bentlerinde gösterilen nesnel (objektif) koşulların gerçekleştiği gözetilerek; suça sürüklenen çocuk hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. Fıkrasının (b) bendinde belirtilen, “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” öznel (sübjektif) koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken “Adli sicil kayıtlarındaki hükümler nazara alındığında bir daha suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluşmadığı” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 12/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.