Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9050 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 28010 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın gözaltında geçirdiği sürenin, TCK’nın 63. maddesi uyarınca cezasından mahsup edilmesine ilişkin karar verilmemiş ise de bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın 17.09.2013 tarihinde saat 19.00 sıralarında ... isimli büfenin önünde bulunan bira kasalarından dört adet birayı çalarak gittiği,daha sonra aynı gün saat 19.20 sıralarında tekrar aynı büfenin önünde bulunan bira kasalarından iki adet birayı çaldığı sırada müşteki tarafından yakalandığının anlaşılması karşısında,sanığın eylemleri arasındaki zaman aralığı nazara alındığında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, sadece tamamlanmış hırsızlık suçundan bir kez cezalandırılmasına karar verilmesi,2- Dosya kapsamına göre atılı suçun saat 19:00-19:20 sıralarında işlendiği suç tarihi itibariyle güneşin saat 18:01’de battığı, dolayısıyla 5237 sayılı TCK’nın 6/1-e maddesindeki gece vaktinin saat 19:01’den itibaren başladığı dikkate alındığında, tayin olunan cezanın 5237 sayılı TCK’nın 143/1 maddesi gereğince artırılması gerektiğinin gözetilmemesi, 3- Sanığın kovuşturma aşamasında mahkemeye sunduğu 04/04/2013 havale tarihli dilekçesi ile suça konu biraların bedelini ödediğini belirttiği, yine 30/05/2013 tarihli duruşmada biraların bedelini müştekiye ödediğini, ancak bu konuda beyanda bulunması hususunda müştekiyi ikna edemediğini beyan ettiği dikkate alındığında; müştekiden bu hususun sorulup zararın giderilip giderilmediğinin açıklığa kavuşturularak sonucuna göre sanık hakkında etkin pişmanlık ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulama olanağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 11/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.