Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9040 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8568 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 2 - 2013/26066MAHKEMESİ : Adana 11. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 12/11/2012NUMARASI : 2011/494 (E) ve 2012/975 (K)Suç : HırsızlıkDosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ve kimliği tespit edilemeyen bir şahsın, olay tarihinde müştekinin evine su içmek bahanesiyle geldiği, sonra bir ipi bir kaç parçaya bölüp "Bu evde büyü var, okumamız lazım" dediği ve bir takım kelimeler söylediği, daha sonra müştekiye, "Büyünün bozulması için altın suyu ile yıkanman lazım, altınlarını getir" dediği, ikna olan müştekinin 6 cumhuriyet altını, 2 adet küpe, bir adet altın künye, 1 adet yarım altın ve 2 adet çeyrek altınını başörtüsü içine koyarak sanık veya yanındaki şahsa verdiği, sanık veya yanındaki şahsın başörtüsüne sarılı altınlara bir takım kelimeler söyleyip bu arada müştekiye fark ettirmeden altınları alıp başörtüyü müştekiye verdikleri, müştekinin odasına gidip başörtüsünü bırakıp geri döndüğü, sanık ve arkadaşının, müştekiye "Biz aşağıdan taş toplayacağız" deyip müşteki ile birlikte evden çıktığı, bir süre birlikte yürüdükten sonra müştekinin evine geri döndüğü, kontrol ettiğinde başörtü içinde altınlarının bulunmadığını gördüğü olayda, sanığın eyleminin, Ceza Genel Kurulunun 04/02/2014 tarihli, 2013/15-262 E. ve 2014/37 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi aldatma aracı olarak kullanılan "büyüyü bozma ya da nazar giderme" vb. hususların müştekinin algıladığı dini inanç ve duygulara yönelik olmasına, sanık ve yanındaki şahsın etkisinde kalan müştekinin bu duygularının istismar edilerek irade özgürlüğünün baskı altına alınması sonucunda sanığa altınlarını vermesine göre, sanığın eylemi dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturmaktadır.Bu itibarla, sanığın eyleminin TCK'nın 158/1-a maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delilleri takdir ve tartışma görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait bulunduğu gözetilerek sanığın yargılanması için görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi yollamasıyla CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 28/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.