MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanık hakkında mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre hükmün; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 Sayılı Yasanın 26.maddesi ile 5320 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2.madde uyarınca hüküm tarihi itibariyle temyizi mümkün olmadığından, O yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık müdafinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.'nun 317.maddesi uyarınca REDDİNE,Sanık hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz itirazları üzerine yapılan incelemede,Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1- Sanığın suç tarihinde işlediği hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarının hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilme ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu veya hastanelerin ilgili uzmanlarından rapor alınması gerektiği gözetilmeden yetersiz rapora dayanılarak karar verilmesi,2- Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. Maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 35. Maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,3-5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/4.maddesi gereğince çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu cezaların hapse çevrilemeyeceği ancak, aynı maddenin 11.fıkra hükmünün uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet Savcısının ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 02/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.