MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü; Olay Yakalama Üst Arama ve Teslim Tutanağına göre, müşteki ...’e ait... plakalı aracın deposunun kapağı yerinden çıkarılmış vaziyette yerde olduğu ve kilit kısmının yeni zorlanmak sureti ile deforme olduğunun belirtilmesi, yine diğer müşteki ...’in de “depomun kapağı kilitlidir, fakat fazlaca zorlama ile açılabiliyor” şeklinde beyanda bulunması karşısında; park halinde bulunan kamyonların kilitli olduğu anlaşılan depo kapaklarının zorlanıp açılarak mazot çalınması biçiminde gerçekleşen eylemlerin, 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfının değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek aynı Kanun'un 142/1-e maddesi gereğince uygulama yapılması, her iki bentte öngörülen cezaların aynı olması nedeniyle sonuca etkili görülmediğinden, sanık ... hakkında müşteki ...’ya yönelik eylemi nedeniyle TCK’nın 142/1-e ve 143. maddeleri gereğince tayin olunan 2 yıl 8 ay hapis cezası üzerinden, 62. madde gereğince 1/6 oranında indirim yapılırken 2 yıl 2 ay 20 gün yerine, 1 yıl 14 ay 20 gün hapse hükmedilerek eksik ceza tayini karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.1-Sanık ... hakkında müştekiler ... ve ...’a karşı işlediği eylemler ile ... hakkında müşteki ...’ya karşı işlediği eylem nedeniyle kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,2- ... hakkında müşteki ...’a karşı işlediği hırsızlığa teşebbüs eylemi nedeniyle kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarına gelince; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre diğer itirazlar yerinde görülmemiştir. Ancak; 5275 sayılı Kanun’un 106/4. maddesi gereğince “çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez” hükmü gözetilmeden, yaşı küçük sanığın adli para cezasını ödemediği takdirde ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceği şeklinde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, “ödenmeyen adli para cezalarının hapse çevrileceğinin ihtaratına” ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.