Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8949 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 30652 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesinde "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." şeklindeki düzenleme karşısında; somut olayda sanığa gönderilen gerekçeli kararın anılan Kanun'un 21.maddesine göre tebliğine ilişkin tebligat parçasında "muhatabın tanınmadığı, taşındığı, nüfus kayıt sisteminde adresi olduğundan mahalle muhtarına teslim edilip ,haber kağıdının kapıya yapıştırıldığı" belirtilmiş olmasına rağmen, en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya herhangi bir bildirimin yapılmadığı ve bu kişilere bildirim yapılmamasının gerekçeleri gösterilmediği anlaşıldığından usulüne uygun yapılmayan tebligat işlemi geçersiz olduğundan, sanığın 23/10/2013 tarihli temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulandığı .. 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.03.2009 tarihli 2009/45 esas 2009/231 karar sayılı kararında iki ayrı suçtan hükümlülük bulunmasına karşın, 5275 sayılı Yasa'nın 108/2. maddesi gözetilerek, en ağır cezaya ilişkin hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerekirken, hangisinin tekerrüre esas alındığı belirtilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, “sanığın adli sicil kaydına esas ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.03.2009 tarihli 2009/45 esas 2009/231 karar sayılı kararına konu hırsızlık suçu nedeniyle hükmolunan 2 yıl 1 ay hapis cezasına ilişkin mahkumiyet kararının tekerrüre esas alınmasına” karar verilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.