MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, iftiraHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanması; Hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, 5271 saylı CMK’nın 324/4 maddesinde atıfta bulunulan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20 TL’den az olduğu halde yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte sanıklardan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin edilmesi gereken miktardan az olması halinde Devlet Hazinesi üzerine bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.1- Sanık ... hakkında “iftira”; sanık ... hakkında “hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme” suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemin incelenmesinde; Sanık ...’un üzerine atılı konut dokunulmazlığının ihlali suçunu diğer sanık ... ile birlikte gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, hakkında 5237 sayılı TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 2- Sanık ... hakkında “hırsızlık” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemin incelenmesinde; İddianamede sanık hakkında TCK’nın 143/1. maddesinin uygulanması istenmediği gözetilerek sanığa ek savunma hakkı verilmesi gerekirken anılan maddenin uygulanması ihtimaline binaen ek savunma hakkı verilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 226. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 10/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.