Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8487 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 27267 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:UYAP üzerinde yapılan incelemede, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinin havale tarihinin 01/07/2013 olduğu belirlenerek yapılan incelemede;Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 05/04/2013 yerine 01/05/2013 olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-Müştekinin elektrikli bisikletini 05/04/2013 günü saat 12.00 sıralarında komşusunun bahçesine bırakıp, gece saat 23.00 sıralarında çalındığını farkettiğini beyan ettiği anlaşılmakla; suçun işlendiği zaman diliminin kesin olarak bilinmemesi nedeniyle “kuşkudan sanık yararlanır” kuralı uyarınca eylemin gündüz gerçekleştirildiğinin kabulü gerektiği gözetilmeden ve suçun gece işlendiğine ilişkin kanıtlar denetime olanak verecek biçimde gösterilmeden, sanık hakkında hırsızlık suçundan hükmolunan cezanın 5237 sayılı TCK'nın 143. maddesiyle artırılması, 2- Sanığın, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan elektrikli bisikleti, düz kontak yaparak çaldığı olayda; suç konusu elektrikli bisikletle ilgili olarak hırsızlık eylemini gerçekleştirebilmek için bisikletten bağımsız olan başkaca bir mala zarar verilmesi söz konusu olmayıp, bizzat suç konusu olan bisiklet üzerinde meydana gelen bir zarar bulunmaktadır. Burada suçun konusunu oluşturan mal, bisikletin tamamı olup, zarar da bisikletin çalınmasıdır. Bu nedenle sanığın, suça konu elektrikli bisikleti, kontak anahtar kablolarını keserek düz kontak yapmak suretiyle çalması ve çalmasından sonra zarar vermesi biçimindeki eyleminin sadece hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suçun hukuki nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek ayrıca mala zarar verme suçundan da hüküm kurulması, 3- Kabule göre de; hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına karşın, mala zarar verme suçundan kurulan hükümde anılan hükmün uygulanmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 04/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.