MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Karşılıksız yararlanmaHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın kuruma kayıtsız sayaçtan elektrik kullandığına dair 08/01/2010 tarihinde kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenmiş olması karşısında; kuruma kaydı bulunmayan sayacın kullanıcısı tarafından istenildiği zaman değiştirilmesinin mümkün olduğu da dikkate alınarak, sanığın tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde sayaca müdahale edip etmediğinin tespiti açısından; öncelikle sanığın tutanağa konu işyerinde ne zamandan beri faaliyette bulunduğu hususunda kolluk araştırması yaptırılarak, abonesiz kullanım süresi tespit edildikten sonra, mahallinde bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak, kurulu güç belirlenip, abonesiz dönemde normal kullanıma göre tüketebileceği ortalama elektrik miktarı bilirkişiye hesaplattırılarak, kayıtsız sayaçtan geçirilen tüketim miktarıyla uyumlu olup olmadığına dair bilirkişiden rapor alındıktan sonra, sanığın karşılıksız yararlanma kastıyla hareket edip etmediği belirlenip sonucuna göre sanığın suç işleme kastının ve hukuki durumunun değerlendirilmesi, sanığın suç işleme kastının varlığı halinde 02.07.2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun'un geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, şikayetçi kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, katılan kurumun normal tarifeye göre vergisiz ve cezasız gerçek zararı elektrik bilirkişisine hesaplattırılarak, sanığa “elektrik bilirkişisi tarafından hesaplanan katılan kurumun vergisiz ve cezasız zararını makul süre içerisinde gidermesi halinde 6352 sayılı Yasa'nın geçici 2/2.maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına kararı verileceğine” dair bildirimde bulunularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve soruşturma sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 26/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.