MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;I- Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;Sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyetinde 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinin uygulandığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında hükmolunan cezaların, 5237 sayılı TCK'nın 58 ve 5275 sayılı Kanunu'nun 108/3. maddeleri uyarınca ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve konut dokunulmazlığını bozma suçunun birden fazla kişiyle birlikte işlenmesine rağmen 5237 sayılı TCK'nın 119/1-c maddesiyle arttırım yapılmaması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II- Sanık ... ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;Konut dokunulmazlığını bozma suçunun birden fazla kişiyle birlikte işlenmesine rağmen 5237 sayılı TCK'nın 119/1-c maddesiyle arttırım yapılmaması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, yapılan duruşmaya toplanan delillere mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir, ancak; Sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyetindeki dört ve altı aylık hapis cezalarının 12/04/2007 tarihinde infaz edildiğinin anlaşılması karşısında, söz konusu mahkumiyetin, TCK'nın 58/2-b maddesinde düzenleme uyarınca 26/07/2011 tarihinde işlenen suçlarla ilgili kurulan hükümlerde tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı CMUK'nın 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin hüküm fıkrasından çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, III- ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;Yapılan duruşmaya toplanan delillere mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir, ancak; UYAP'tan incelenen nüfus kaydına göre, ...'ın 03/09/1994 olan doğum tarihinin, 09/09/2011 tarihinde kesinleşen ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 28/07/2011 tarihli, 2011/48 Esas ve 2011/263 Karar sayılı kararıyla 03/09/1990 olarak değiştirildiğinin anlaşılması karşısında, hakkında 22/09/2011 tarihli iddianameyle açılan davada, 5271 sayılı CMK'nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanındıktan sonra hakkında 5237 sayılı TCK'nın 31/3. maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi yollamasıyla CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 03/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.