Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8254 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 43712 - Esas Yıl 2009





Tebliğname No : 2 - 2007/233835MAHKEMESİ : Alanya 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 27/03/2007NUMARASI : 2007/391SUÇ : Elektrik hırsızlığı Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın adli sicil kaydındaki sabıkasının; 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK. nin 61/A-c maddesi uyarınca mahkumiyetine ilişkin olduğunun anlaşılması karşısında, 5252 Sayılı Yasanın geçici 1 nci maddesinde; “Diğer kanunların, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Birinci Kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılıncaya ve en geç 31 Aralık 2008 tarihine kadar uygulanır”, 5237 sayılı TCK’nın 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5/1 inci maddesinde; “Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır” ve aynı Kanunun genel hükümleri arasında bulunan 2 inci maddesinin birinci fıkrasında; “Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanmaz...” aynı yasa maddesinin ikinci fıkrasında ise; “idarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz” hükümleri yer almaktadır. 5252 Sayılı Kanunun geçici birinci maddesi ile TCK. nun 2. maddesi ve 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, 556 Sayılı KHK. nin suç tanımlayan hükümlerinin tümüyle örtülü (zımni) olarak yürürlükten kaldırıldığının kabulü gerekmekte olduğundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmediği belirlenerek yapılan incelemede; Hükümden sonra 08.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa’nın 562.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231.maddesiUyarınca ve bu maddenin 6. fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı yasanın 7. maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.