Tebliğname No : 4 - 2009/180694MAHKEMESİ : Karşıyaka 1. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 23/02/2009NUMARASI : 2006/232 (E) ve 2009/217 (K)SUÇ : Hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü: I-Adliyede görevli olan polis memuru mağdurun, uyuşturucu madde etkisi altında olan sanığı adliyeye almaması üzerine sanığın "Ne oluyor, üç yıldızına mı güveniyorsun, içeride avukatım var onunla görüşeceğim" şeklinde ki sözlerinin hakaret suçunun öğeleri olan mağdurun onur, şeref ve saygınlığını ne şekilde rencide ettiği denetime olanak verecek şekilde açıklanıp tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi; II-Kabule göre de; 1-5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinin 3. fıkrası uyarınca tekerrür halinde sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçenekli (seçimlik) olarak hapis cezasıyla adli para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan, sanık hakkında doğrudan 5237 sayılı TCK'nın 125/3-a maddesi uyarınca hüküm kurulması yerine önce aynı Yasanın 125/1. maddesinin uygulanması,3-5237 Sayılı TCK'nın 58/6. maddesinde tekerrür halinde hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirileceği ve ayrıca mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı öngörülmektedir. Aynı Yasanın 7.fıkrası uyarınca da hükümlük kararında bu durumun belirtilmesi gerekmektedir.Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin yer aldığı 5275 Sayılı Kanunun 108. maddesinde ise, yalnızca mükerrirler hakkında tayin olunan özgürlüğü bağlayıcı ceza olan hapis cezalarının ne şekilde infaz edileceği belirtilmiş olup, bu maddede adli para cezasının infazı konusunda her hangi bir düzenleme bulunmamaktadır. 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106. maddesinde adli para cezasının infazı düzenlenmiş olup, bu maddede mükerrirler hakkında hükmolunan “adli para cezasının” infazına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu durumda, 5237 Sayılı TCK'nın 58, 5275 Sayılı Kanunun 106 ve 108. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında adli para cezasına hükmedilmesi halinde, mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimlik serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilemeyeceği, sonucu ortaya çıkmaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle; sanık hakkında hükmolunan cezanın niteliği itibariyle 5237 Sayılı TCK'nın 58. maddesinin 6 ve 7. fıkraları uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimlik serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 16/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.