Tebliğname No : 2 - 2007/273107MAHKEMESİ : Ardahan Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 21/09/2007NUMARASI : 2007/300SUÇ : Kumar oynanması için yer ve imkan sağlamakDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanık hakkında adli para cezası ile birlikte hapis cezanı da hükmolunduğu anlaşılmakla tebliğnamedeki red düşüncesine katılınmamıştır.Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan 5271 sayılı CMK.’nun 231/6.maddesinin a bendinde yazılı “ kasıtlı bir suçtan mahkum olmama ” koşulunun bulunmaması nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;I- Sanığın sorumlu müdürü olduğunu belirttiği kahvehanede polis memurlarınca yapılan denetimde, oyun oynandığı gerekçesiyle masalarda bulunan oyun kağıtları ile markalara el konulan olayda, haklarında kumar oynamak suçundan idari yaptırım uygulanan tanıkların kumar oynamadıklarını belirtmeleri, sanığın da aşamalardaki ifadelerinde, müşterilerin 51 olarak adlandırılan oyunu oynadıklarını, masalardaki markaların da içilen çayların karşılığında masalara bırakıldığını savunması karşısında; sanığın sorumluluğunda bulunan kahvehanede kazanç amacıyla oyun oynandığına dair delillerin nelerden ibaret olduğu açıklanıp tartışılmadan, tutanak düzenleyen polis memurları dinlenmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,II- Kabule göre de;1- Yalnızca hürriyeti bağlayıcı ceza ile mahkumiyet halinde TCK’ nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve TCK’ nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarının uygulanabileceği gözetilmeden, hapis cezası ile birlikte uygulanan adli para cezası nedeniyle de anılan maddelerin uygulanması sonucunu doğuracak ve infazda tereddüt oluşturacak biçimde hükümde karışıklığa neden olunması,2- Sanığın daha önce hapis cezasına mahkum edilmiş olması nedeniyle hakkında hükmolunan 25 gün hapis cezasının, TCK’ nın 50. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğu bulunmadığı ancak, TCK’ nın 50. maddesinin 1. fıkrası uyarınca; sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlık ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınıp, hükmolunan kısa süreli hapis cezasının aynı maddede sayılan seçenek yaptırımlara çevrilmesine de yasal bir engel bulunmadığı gözetilmeden, “…sanığın daha önce hapis cezasına mahkum edilmesi dikkate alınarak 50. maddedeki seçenek yaptırımların uygulanmasına yer olmadığına…” karar verilmesi,3- 5237 Sayılı TCK.nın 61/9. maddesinin adli para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlara ilişkin olduğu, atılı suç nedeniyle hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezasının alt sınırının ise 5237 Sayılı TCK.nun 52/2. maddesi uyarınca 5 gün olduğu gözetilmeden, alt sınırdan ceza tayin edildiği belirtilmesine rağmen 30 gün olarak uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı (BOZULMASINA), 19/04/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.