MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanıklar hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde; 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, Sanıklar hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;Yapılan duruşmaya, toplanan delillere mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre diğer itirazlar yerinde görülmemiştir. Ancak;1- Sanıkların hırsızlık yaparken mala zarar verme suçunun oluşup oluşmadığı hususunda müştekinin beyanının bulunmaması ve dosya içerisindeki 04/03/2013 tarihli görgü tespit tutanağında kapının kilit hizasında bir adet zorlama izinin olduğunun belirtildiği, olay yeri inceleme raporunda ise kapıda zorlamaya ilişkin bilginin bulunmaması nedeniyle, müştekinin herhangi bir zararının meydana gelip gelmediği müştekiden sorulup araştırılarak, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,2- 04/03/2013 tarihli tutanağa göre, kolluk görevlilerince şüphe üzerine yakalanan sanıkların, müştekinin müracaatı olmadan suça konu eşyaları çaldıkları yeri gösterdiklerinin ve çalınan eşyaların bir kısmını iade ettiklerinin anlaşılması karşısında; gerçekleşen kısmi iade nedeniyle müştekinin sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168/1-4. maddesinin uygulanmasına rızası olup olmadığı sorularak anılan maddenin uygulanma koşulları araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesiBozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 28/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.