Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8050 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 36858 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2013/172090MAHKEMESİ : Güroymak Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 21/03/2008NUMARASI : 2008/29 (E) ve 2008/32 (K)SUÇ : Mühür bozma Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Kaçak tespit tutanağının tutulduğu tarihten geriye ve ileriye doğru birer yıllık dönemlere ait tüketim miktarlarını gösteren föyler yakınan kurumdan getirtilip, bilirkişiden ek rapor almak suretiyle, kaçak kullanımda bulunulduğu iddia edilen dönemdeki tüketimin kurulu güç ile orantılı olup olmadığı karşılaştırılmadan ve suç tarihinden sonra tüketimde belirgin bir artma olup olmadığı belirlenmeden, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması, 2- Kabule göre, A- TCK'nın 52/4. maddesi uygulanırken, taksit aralığının gösterilmemesi, b- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 esas- 2009/13 karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararda, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, atılı mühür bozma suçundan doğan herhangi bir maddi zararın gerçekleşmediği gibi katılanın da tazminat talebinde bulunmadığı gözetilerek, sabıkasız olan sanık hakkında CMK'nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, “zararın giderilmemesi” biçimindeki yasal olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, c-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca, kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine, vekil duruşmalara katılmamış olsa dahi, tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücretinin sanığa yükletilmesi gerektiği gözetilmeyerek, dilekçe yazım ücretine hükmedilmiş olması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.