MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, Hırsızlık, Konut dokunulmazlığını bozmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;I-Mala zarar verme suçundan verilen hükme yönelik temyiz istemenin incelemesinde;Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Yasanın 26.maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen 2.maddesi gereğince doğurdan hükmolunan 3.000 TL dalih adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından müdafiinin temyiz isteğinin 317.maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,II-Hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından verilen hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;5320 sayılı Yasanın 13/1.maddesinde, CYY gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının istemi üzerine baro tarafından görevlendirilen müdafii ve vekile ücret ödeneceği, bu ücretin yargılama giderlerinden sayılacağı, CYY'nın 324.maddesinde yargılama giderlerinin neleri kapsayacağı ve aynı Yasanın 325.maddesinde de, bütün yargılama giderlerinin cezaya ya da güvenlik tedbirine mahkum edilen sanığa yükleneceğinin düzenlenmiş olmasına karşın, Avurpa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesinde, her sanığın kendi kendine savunmaktan başka, kendisinin seçeceği ya da mali olanaklardan yoksun bulunuyor ve adaletin selameti gerektiriyorsa, mahkemece görevlendirilecek bir avukatın para ödemeksizin yardımından yararlanma hakkına da sahip oludğu belirtilmiş ve Anayasanın 90.maddesinin son fıkrasında usulüne uygun olarak yürürlüğe konulmuş uluslar arası sözleşmelerin yasa gücünde olduğu, anayasaya aykırılıklarının ileri sürülemeyeceği ve temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası sözleşmelerle yasaların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda uluslararası sözleşme hükümlerinin esas alınacağı belirtilmiştir. Anılan maddeye göre, Hakim,uyuşmazlıklarda, temel hak ve özgürlükleri düzenleyen ulusal yasalarla, uluslararası sözleşmelerin çelişmesi durumunda şühpesiz ki uluslar arası sözleşme hükümlerine göre hareket etme durumundadır. Bu açıklamalar ışığında; CYY'nın 150/2.maddesi uyarınca, Baroya yazı yazılarak 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden yeterli mali geliri bulunmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olduğunun gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 Sayılı CMUK'un 321.maddesi gereğince bozulmasına, ancak; bu aykırılığın aynı Kanunun 322.maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, "AAÜT'ne göre üç müdafii ücreti 882 TL" yazılı bölüm hüküm fıkrasından çıkartılarak, yargılama gideri olan 24.60 TY'nin suça sürüklenen çocuktan tahsiline karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.