Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7829 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 27070 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 4 - 2009/76506MAHKEMESİ : Bursa 2. Çocuk MahkemesiTARİHİ : 15/12/2008NUMARASI : 2008/484 (E) ve 2008/828 (K)SUÇ : Hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK.nun 125/1 maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, 2- Hakaret suçunun alenen işlenmesi karşısında, sanığın cezasında, 5237 sayılı TCK.nun 125/4 maddesi uyarınca ve sanığın söylediği tek bir sözle mağdur polis memurlarının tamamına hakaret ettiğinin iddia ve kabul edilmesi karşısında, sanığın cezasında 5237 sayılı TCK.nun 43/2-1. maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin, 5237 Sayılı TCK.nun 125/3-(a). maddesindeki seçenek yaptırımlardan hapis cezasının tercih edilmesi halinde, aynı kanunun 50/2. maddesi uyarınca bu cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceğinin, gözetilmemesi, 3- Katılanların belgeye dayalı bir zararları bulunmadığı gibi, manevi zararların hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi sırasında nazara alınamayacağı gözetildiğinde; önceden sabıkası olmayan, yargılama sürecindeki davranışları olumlu değerlendirilmekle cezasından 5237 sayılı TCK.nun 62. maddesi uyarınca indirim yapılan ve hakkında verilen hapis cezası kişiliği olumlu değerlendirilerek 5237 sayılı TCK.nun 50/1. maddesi uyarınca seçenek cezaya çevrilen sanık hakkında “mağdurların uğradığı zararlar karşılanmadı” denilmekle yetinilerek hatalı gerekçe ile 5271 sayılı CMK.nun 231/5 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan CMUY'nın 326/son maddesi gözetilmek suretiyle hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 11/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.