Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7792 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19742 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın yüzüne karşı kurulan hükmün temyiz edilmemesi üzerine kesinleştirilerek İnfaz savcılığına gönderildiği, Cumhuriyet savcılığının hesap hatası yapılması ve denetim süresinin belirlenmesi nedenleriyle kanun yararına bozma yasa yoluna başvurması üzerine Yargıtay 6.Ceza Dairesinin 03.02.2011 tarih ve 2008/21200, 2011/929 sayılı ilamıyla, ... 26.Asliye Ceza Mahkemesinin 04.03.2008 tarih 2007/423-2008/96 sayılı kararının yasa yolu başvuru şekli ve süresinin usulüne uygun olarak gösterilmediğinden kesinleşmemesi nedeniyle kanun yararına bozma isteminin reddine, sanığa gerekçeli kararın açıklamalı olarak yöntemine göre tabligat yapılıp hükmün temyizi halinde tebliğname düzenlendikten sonra incelenmek üzere Daireye gönderilmesi için dosyanın iadesine karar verdiği ve gerekçeli kararın sanığa tebliği üzerine süresinde temyiz ettiği belirlenerek yapılan incelemede, Sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 142/2-b maddesi uyarınca hükmolunan 3 yıl hapis cezasından aynı kanunun 35.maddesi uyarınca ¾ oranında indirim yapılırken 9 ay hapis cezası yerine 8 ay hapis cezasına karar verilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek merci 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108. maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5. fıkrası ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıvermeye ilişkin hükümlerin uygulanacağının belirtilmesi karşısında, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilerek 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinin 7. fıkrası gereğince hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlar biçimde sanık hakkında cezasının infazından sonra bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi, 2-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK.’nun 53/1. maddesi uygulanırken, (c) bendinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca koşullu salıverme tarihine kadar uygulanabileceği, diğer haklar yönünden ise hapis cezasının infazının tamamlanmasına kadar yoksun bırakılacağı gözetilmeden, sanığın hapis cezası tamamlanıncaya kadar belirtilen maddede sayılan hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, 1-Sanığın cezasının infazından sonra bir yıl denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına ilişkin bölümün hükümden çıkartılmasına ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına, karar verilmesi suretiyle, 2-Sanığın, 5237 sayılı TCK.nun 53/1-c maddesinde belirtilen kendi altsoyu üzerindeki velayet haklarından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin koşullu salıverme tarihine kadar, diğer haklar yönünden ise hapis cezalarının infazının tamamlanmasına kadar uygulanmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin istem gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.