Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7782 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 26649 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 2 - 2009/74806MAHKEMESİ : Orhangazi Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 20/10/2008NUMARASI : 2008/282 (E) ve 2008/456 (K)SUÇ : Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Temyiz isteminin sanık S.. K.. hakkında verilen karara yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK'nın 125/1.maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, 2- 5271 sayılı CYY'nın 231.maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,b) Mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması, c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme vaya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı ilamında ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın mahkemece basit bir araştırma ile belirlenebilecek olan ölçülebilir, maddi zarar olduğu dosya içeriğine göre sanığa yükletilen kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçundan dolayı müştekiler ve katılanın maddi nitelikte bir zararının söz konusu olmadığının ve sanığın sabıkasına esas ilamın silinme şartlarının gerçekleşmesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel olmadığının anlaşılması karşısında, hükmolunan cezanın tür ve süresi itibariyle de hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel bir durumunun bulunmadığı anlaşılan sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyecekleri hususundaki kanat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken "sanığın geçmişteki sabıkası nedeniyle takdiren hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına" biçimindeki gerekçeyle, sanık hakkında yazılı şekilde karar verilmesi, 3- Sanığın tutuklulukta geçirdiği sürenin cezasından TCK'nın 63.maddesi uyarınca bir kez mahsubuna karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek, infazda tereddüte neden olacak şekilde tüm müştekiler ve katılana hakaret suçlarından hüküm kurulduktan sonra TCK'nın 63.maddesi uyarınca ayrı ayrı mahsup yapılmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.