MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1) Sanığın aynı yargı çevresi içinde başka suçtan ceza infaz kurumunda tutuklu bulunmasına karşın, son oturumda hazır bulundurulmadan yokluğunda yargılama yapılarak hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle CMK'nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması,2) Sanık hakkında...Asliye Ceza Mahkemesinin 31.05.2011 tarih ve 2005/8 E. sayılı ilamı ile elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan verilen 10 ay 26 gün hapis cezasına konu hükümden dolayı tekerrür hükümleri uygulanmış ise de, bu hükümle ilgili olarak 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un geçici 2.maddesi uyarınca ceza verilmediğine yer olmadığı kararı verilip verilmediğinin araştırılmadan ve sanığın adli sicil kaydına konu ve tekerrüre esas olan en ağır cezaya ilişkin ... Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.06.2006 tarih ve 2006/140 Esas sayılı 15 ay hapis cezasına ilişkin ilamının tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek merci 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 108. maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5. fıkrası ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıvermeye ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu nedenlerle denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilerek TCK'nın 58. maddesinin 7. fıkrası gereğince hükümlü hakkında mükerrilere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlar biçimde iki yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine 25/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.