Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7730 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 21851 - Esas Yıl 2012
Tebliğname No : 6 - 2010/108606MAHKEMESİ : Keşan Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 19/03/2009NUMARASI : 2008/560 (E) ve 2009/84 (K)SUÇ : Hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre uygulamaya ilişkin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-)-Dosya kapsamına göre, yakınanın olay günü Keşan Şehirlerarası Otobüs Terminali’nden bilet aldıktan sonra kendi aracına binip gideceği sırada bir kişinin kendisini de çarşıya bırakmasını rica ettiği, yakınanın kabul edip bu kişiyi aracına bindirdiği, bir süre sonra aracın içinde vites kutusunun yanında bulunan cep telefonunun yerinde olmadığını fark eden yakınanın, aracına bindirdiği kişiden şüphelendiğini belirttiği, telefonun çalınmasından yedi gün sonra sanık tarafından kullanıldığının tespit edildiği, sanığın üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği, bazen cep telefonunun şarjı bittiğinde kendi hattını, arkadaşlarının cep telefonlarına takıp kullandığını belirttiği anlaşılmaktadır. Yakınanın, aracına binen kişinin 45-50 yaşlarında birisi olduğunu belirtmesine karşın sanığın suç tarihinde 30 yaşında olduğu, yakınan ile sanığın yüzleştirilmediği ve teşhis işleminin yaptırılmadığı, sanığın yüklenen suçu işlediğine ilişkin savunmasının aksini gösteren mahkumiyetine yetecek nitelikte, hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin kanıt bulunmadığı gibi oluşan kuşkunun sanık lehine yorumlanması gerektiği gözetilerek, sanığın Havsa otogarında çalıştığını beyan etmesi ile Keşan otogarında yakınanın cep telefonunun çalınması arasında nasıl bir bağlantı kurulduğu da denetime olanak verecek biçimde açıklanmadan, yetersiz gerekçelere dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi, 2-)Kabule göre de, 5237 Sayılı TCK’nın 53.maddesinde düzenlenen güvenlik tedbirlerinin, kişinin kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olduğu, sanık hakkında belirlenen cezanın ertelendiği ve kısa süreli olmadığı gözetilerek, aynı Yasa maddesinin 3.fıkrasında "mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen hükümlü hakkında birinci fıkranın (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir" şeklindeki düzenleme ile birlikte değerlendirildiğinde, (e) bendindeki hak yoksunluğunun takdire bağlı olduğu, (c) bendindeki hak yoksunluğunun ise uygulanmayacağı, bunun dışında hakimin takdir hakkı bulunmadığı halde, yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde anılan Yasa maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.