Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7659 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2467 - Esas Yıl 2016





Hırsızlık suçundan kimliği ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/11/2014 tarihli ve 2014/142416 soruşturma, 2014/90477 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına yönelik yapılan itirazın reddine dair .... Sulh Ceza Hakimliğinin 10/08/2015 tarihli ve 2014/4567 değişik iş sayılı karar aleyhine... Bakanlığınca verilen 05/01/2016 gün ve 2015-136/360 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01/02/2016 gün ve 2016/9295 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda müştekinin 4 yıldır cezaevinde olduğunu, evinin önüne park ettiği aracının çalındığı iddiası üzerine ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda suç bulgusunun olmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, müştekinin alınan beyanında aracın çalındığını Umut isimli arkadaşından öğrendiğini, kızı ...’dan da ayrıntılı bilgi alınabileceğini belirtmesi karşısında, söz konusu kişilerin tanık olarak beyanının alınması, yine görevli polis memurları tarafından tutulan 10/11/2014 tarihli tutanakta hırsızlığa konu aracın 23/09/2013 tarihinde ... isimli sürücüden hacizli-yakalamalı olduğu için teslim alındığının belirtildiği, ... isimli şahsın kimlik bilgilerinin tespit edilerek aracın kendisinde bulunma nedeninin araştırılması ve sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:5271 sayılı Kanun'un 160. maddesi uyarınca, bir suçun işlendiği ihbarını alan Cumhuriyet savcısı, delil toplayıp maddi gerçeği araştırmaya başlayarak, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe bulunması halinde, aynı Kanun'un 170/2. maddesi uyarınca iddianame düzenleyip kamu davasını açmakla, yeterli şüphe bulunmaması halinde ise Kanun'un 172. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına karar vermekle görevli bulunmaktadır. İnceleme konusu dosyada, şikayetçinin 23/10/2014 tarihli dilekçesi ile kendisi cezaevindeyken arabasının çalındığını öğrenmesi üzerine şikayetçi olduğu ve 06/11/2014 tarihinde Cumhuriyet savcılığında alınan ifadesinde kızı Duygu Aşur'dan ayrıntılı bilgi alınabileceğini belirttiği ve yapılan araştırmalar sırasında , otopark projesinden yapılan sorguda Mehmet Akaray isimli kişiden Adana - Pozantı ilçesi Çiğdem otoparkına 23/09/2013 tarihinde hacizli – yakalamalı olduğu gerekçesiyle suça konu arabanın otoparka çekildiğinin tespit edildiği anlaşılmakla, müşteki ifadesinde geçen Duygu Aşur tanık olarak dinlenerek olaya ilişkin bilgisi alınıp ve yapılan araştırmada tespit edilen Mehmet Akaray 'a yönelik araştırma yapılarak tanık sıfatıyla ifadesine başvurulup suça konu aracın ne şekilde eline geçtiği hususu kesin olarak tespit edildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, suç bulgusunun olmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi karşısında, yasanın öngördüğü şekilde soruşturma yapılmasının sağlanması için itiraz merciince itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (ANKARA) 8 Sulh Ceza Mahkemesince kesin olarak verilen 10/08/2015 gün ve 2014/4567 Değişik İş sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 21/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.