Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7616 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 26732 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 4 - 2009/37035MAHKEMESİ : İzmir 8. Çocuk MahkemesiTARİHİ : 13/05/2008NUMARASI : 2007/716 (E) ve 2008/277 (K)SUÇ : Görevliye hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığa, 24.09.2007 tarihinde iddianame ile duruşma gününün usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ve kardeşinin tebligatı yöntemine uygun biçimde aldığının anlaşılmasına göre tebliğnamedeki (2) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; -Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK.nun 125/1. maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, tekerrüre esas sabıkası bulunmayan sanık hakkında yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, 2-Suç için, yasada, kısa süreli özgürlüğü bağlayıcı ceza(hapis cezası) ve para cezası seçenekli olarak öngörülmüş olup da, mahkemece özgürlüğü bağlayıcı cezaya (hapis cezasına) hükmedilmişse, bu ceza artık adli para cezasına çevrilemez(Yeni TCY.m.50/2). Bu durumda, yasada yalnızca adli para cezasına çevrilemeyeceği belirtildiği için, önlemlere çevrilebilir. TCY.nın 125/3-a maddesindeki suç tanımında, hapis cezası ile adli para cezası seçenekli olarak öngörülmüştür. Mahkemece hapis cezasına hükmedilmesine karşın, bu cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden, hapis cezasının adli para cezasına dönüştürülmesi suretiyle aynı Yasanın 50/2.maddesine aykırı davranılması, 3-Sanığın savunmasına göre, arkadaşı olan Bülent Pamuk isimli şahsı yaralayan kişiyi karakola götürdüğünde görevli polis memurlarınca kendisinin yaralanması üzerine akrabalarının karakola girmek istemeleri ile görevli polis memurlarının bunlara engel olarak ailesine küfür etmesi üzerine hakaret ettiğini beyan etmesi karşısında, eylemin haksız fiile tepki olarak işlenip işlenmediği ve sanık hakkında TCK'nun 129.maddesinin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı hususunun tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakları gözetilerek hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 10/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.