Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7615 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 26626 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 2 - 2009/59368MAHKEMESİ : Trabzon 2. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 19/11/2008NUMARASI : 2008/127 (E) ve 2008/559 (K)SUÇ : Görevliye hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, 1-Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK .nun 125/1 maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, 2- Sanık hakkında hükmolunan uzun süreli hapis cezasının kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK.nun 53.maddesinin 1.fıkrasının ‘a,b,c,d,e’ bentlerindeki haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, 5237 sayılı TCK.nun 53/1-c maddesinde belirtilen velayet hakkından vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin ise aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıvermeye kadar uygulanabileceği hususunda bir karar verilmesi gerektiğinin nazara alınmaması, 3-Sanığın adli sicil kaydındaki mahkumiyetinin karar tarihi itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmeyeceği nazara alınarak, 08/02/2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa’nın 562.maddesi ile değişik 5271 sayılı CYY.nın 231.maddesi uyarınca bu maddenin 6.fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7.maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 10/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.