Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7507 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 26783 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 4 - 2008/209106MAHKEMESİ : Bakırköy 8. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 15/02/2008NUMARASI : 2007/159 (E) ve 2008/42 (K)SUÇ : Kamu görevlisine görevinden dolayı hakeret Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın cezasının 5237 sayılı TCK.nun 43/2. maddesi uyarınca 2/4 oranında artırılması sırasında gösterilen gerekçe yerinde olup bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak olunmamış, dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Ceza yasasında,hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece,öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli,daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK .nun 125/1 maddesinde,hapis ve adli para cezası biçimindeki seçenekli yaptırım,aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, yasada hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörülmesi nedeniyle, seçenekli yaptırımlardan neden hapis veya adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçenin gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, 2- Katılanın bir tazminat istemi bulunmadığı gibi dosyaya yansıyan bir zararında belirlenemediği ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı gözetilmeden sanığın katılanın zararını karşılamadığı biçimindeki dosya içeriğine uygun olmayan gerekçe ile sanık hakkında 5271 sayılı CMK.nun 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, 3- 5237 sayılı TCY.nın 53/1. maddesi uyarınca hükmedilen hak yoksunluklarından aynı maddenin 1-c maddesinde belirtilen hak yoksunluğunun kendi alt soyu yönünden uygulanamayacağının gözetilmemesi, 4- TCY.nın 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesinden sonra denetim süresi belirlenmesi gerekmesine karşın, önce denetim süresi belirlenip, sonra erteleme kararı verilerek hükümde karışıklığa ve infazda tereddüde yol açılması,5- Sanığın bir kamu kurumunda çalıştığı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK.nun 51/4-b bendinin uygulanmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 09/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.