Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7422 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19625 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü; Açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması için 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinin 1. fıkrası uyarınca duruşma açılarak ve oluşan yeni durum karşısında, duruşma açıldığından ve yargılamaya devam olunduğundan sanık ile varsa katılan haberdar edilip, hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlediğinin ya da denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yasal ve geçerli bir mazereti bulunmadığı halde yerine getirmediğinin yapılan duruşma sonunda tespiti halinde, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin 11. fıkrası gereğince hüküm ilk şekliyle açıklanır. Bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki koşuldan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle 5560 sayılı Yasanın 23. maddesi ile CMK'nın 231. maddesine eklenen 7. fıkra gereğince uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere, önceki hükümde bir değişiklik yapılamayacaktır. Aç??klanan bu hükümdeki hukuka aykırılıklar ise temyiz ya da kanun yararına bozma yoluyla Yargıtay’ca yapılacak inceleme sonucunda giderilebilecektir. Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan ve hükmün açıklanması amacıyla yapılan duruşma sonucunda denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri elinde olmayan nedenlerden dolayı yerine getiremediği tespit edilen sanık bakımından ise, yerine getirememe nedeni başta olmak üzere durumu değerlendirilip, cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine, ya da koşulların varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurulabilir. Ancak hiçbir durumda mahkemece, sübut ve nitelendirmeye ilişkin önceki uygulamadan farklı bir uygulama yapılması olanaklı değildir. Yapılan açıklamalar karşısında somut olay değerlendirildiğinde, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği anlaşılan hakkındaki geri bırakılan hükmün açıklanması ile yetinilmesi gerekirken 5237 sayılı TCK.nun 168.maddesi ile indirim yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılamamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/4. maddesi uyarınca suç tarihi itibariyle 18 yaşını tamamlamayan hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde, hapse çevrilemeyeceği ancak aynı maddenin 11. fıkrasına göre işlem yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanunun 322.maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği hususunun sanığa ihtarına” ilişkin kısmın hükümden çıkartılmasına karar verilmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.