Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7388 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 41499 - Esas Yıl 2009





Tebliğname No : 2 - 2007/144710MAHKEMESİ : Nevşehir 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 20/02/2007NUMARASI : 2007/50SUÇLAR : Kasten yaralama, konut dokunulmazlığını bozmaDosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık M.. A.. hakkında kasten yaralama suçlarından hükmolunan cezaların miktar ve türüne göre hükmün; 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 Sayılı Kanunun 3-B maddesi ile değişik 1412 Sayılı CMUK’nun 305/1.maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından sanığın temyiz isteğinin aynı kanunun 317.maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, Sanık M.. A.. hakkında konut dokunulmazlığını bozmak ve sanık M.. A.. hakkında mağdurlara karşı işlediği kasten yaralama ve konut dokunulmazlığını bozmak suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıkların temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanık M.. A..'un daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan, 5271 sayılı CYY’nın 231/6.maddesinin (a) bendinde yazılı “kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunma” nesnel koşulunun bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre, sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Konut dokunulmazlığını bozmak suçunun 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 Sayılı Yasa ile uzlaşma kapsamına alındığı gözetilerek 5271 Sayılı CMK.nun 253 ve 254.maddeleri uyarınca uzlaştırma işlemlerinin bu suç yönünden de yapılması gerektiği gözetilmeden, konut dokunulmazlığını bozmak suçunun uzlaşma kapsamında olmadığı şeklindeki gerekçeyle eksik kovuşturma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-5237 sayılı TCK’nun 58.maddesinin 3.fıkrasında “tekerrür halinde sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezasıyla adli para cezası öngörülmüşse hapis cezasına hükmolunacağı” ve aynı Kanunun 50.maddesinin 2.fıkrasında ise, “suç tanımında hapis T.C. YARGITAY 2. Ceza DairesiTÜRK MİLLETİ ADINAY A R G I T A Y İ L A M IEsas No : 2009/41499 Karar No : 2011/7388Tebliğname No : 2 - 2007/144710cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde hapis cezasına hükmedilmişse bu cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceği” düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; sanık hakkında mükerrir olması nedeniyle uygulanan maddede seçenek olarak öngörülen yaptırımlardan hakimin tercih hakkı bulunmadığından zorunlu olarak hapis cezasına hükmedilmiş olması karşısında, bu cezanın, koşulların bulunması durumunda aynı Kanun’un 50/1.maddesinde yazılı seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesine yasal bir engel bulunmamaktadır. Ancak; 5237 sayılı TCK’nun 50/2.maddesine göre, uygulanan maddede hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörülmesi ve zorunluluk olmaksızın hapis cezasının mahkemece tercih edilmesi halinde bu durumda artık hapis cezası adli para cezasına çevrilemeyecektir.Açıklanan nedenlerle, sanık M.. A..'un mağdur Y.. K..'a karşı işlediği kasten yaralama suçu nedeniyle seçenekli cezalardan kısa süreli hapis cezasına hükmedildiğinden, bu cezanın yasada aranan diğer koşullar bulunduğunda adli para cezası çevrilmesine yasal bir engel bulunmadığı halde, seçimlik olarak hapis cezası tercih edildiğinden yasal olarak adli para cezasına çevrilmesine yer olmadığına karar verilmesi, 3-08.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa’nın 562.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMY’nın 231. maddesi uyarınca ve bu maddenin 6.fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 Sayılı Yasanın 7.maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; hükmolunan cezanın tür ve süresine göre sanık M.. A.. hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 4-Yargılama giderlerlerinin sanıklardan ne şekilde tahsil edileceğinin kararda gösterilmemesi suretiyle 5271 Sayılı CMK.nun 326/2.maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 11.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.