Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7351 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 53799 - Esas Yıl 2009





Basit yaralama suçundan sanık Meliha'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 29/1, 62, 52/2. maddeleri gereğince 1.000 Yeni Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair (İncirliova Sulh Ceza Mah-kemesiynin 06.02.2008 tarihli ve 2007/355 esas, 2008/94 sayılı kararının infazı sırasında hükümlünün para cezasını ödememesi sebebiyle İncirliova Cumhuriyet Başsavcılığınca hapis cezasına çevrilmesini müteakip, cezasının konutunda çektirilmesi talebinin kabulü ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 110/2. maddesi uyarınca konutunda çektirilmesine ilişkin aynı mahkemenin 28.08.2008 tarihli ve 2007/355 esas, 2008/94 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 23.10.2009 gün ve 2009/12370/59941 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.11.2009 gün ve 2009/ 254893 sayılı tebliğnamesiyle Dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; Yargıtay Onuncu Ceza Dairesi'nin 23.02.2009 tarihli ve 2009/1261 esas, 2009/2702 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı Kanun'un 86/2. maddesi uyarınca verilen adli para cezasının infazının 5275 sayılı Kanun'un 106. maddesine göre yapılması gerektiği, hükümlü tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içerisinde adli para cezası ödenmezse, ödenmeyen kısma gelen gün miktarınca hapsedileceği, aynı maddenin 9. fıkrası uyarınca adli para cezasından çevrilen hapsin infazının ertelenmesi ve şartla salıverilme hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı, ancak hükümlünün hapis yattığı günler dışındaki günlere karşılık gelen miktarı öderse hapisten çıkarılacağı, adli para cezasının ödenmemesi sebebiyle dönüştürülen hapis cezasının, para cezasının yerine getirilmesini sağlamak amacına yönelik, infaz hukukuna ilişkin zorlama hapsi niteliğinde olduğu, 5275 sayılı Kanun'un 110. maddesinde öngörülen özel infaz usullerinin uygulanmasının mümkün bulunmadığı, söz konusu hükmün uygulanması için infaza konu cezanın kısa süreli hapis olması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. Dosya incelenerek gereği düşünüldü: İncirliova Sulh Ceza Mahkemesi'nin 06.02.2008 gün 2007/355, 2008/94 sayılı hükmü ile kasten yaralama suçundan 1.000,00 TL adli para cezası ile hükümlülüğüne karar verilen sanığın, adli para cezasını ödememesi üzerine, İncirliova Cumhuriyet Savcılığı'nın, 01.08.2008 günlü kararı ile adli para cezasının hapse çevrildiği, hükümlünün başvurusu üzerine İncirliova Sulh Ceza Mahkemesi'nce, 5275 sayılı Yasa'nın 110. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının konutunda çektirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. 5275 sayılı Yasa'nın 106. maddesinin 3. fıkrası uyarınca adli para cezasından çevrilen hapis cezasının, aynı maddenin 9. fıkrası uyarınca infazının ertelenememesi, infazında koşullu salıverilme hükümlerinin uygulanamaması ve hak yoksunlukları bakımından adli para cezasının esas alınacak olması, hükümlünün adli para cezasını ödemesi halinde her zaman infazın son-landırılabilmesi karşısında, infaz hukukuna ilişkin, para cezasının ödenmesini sağlama amacına yönelik olması nedeniyle, bu tür hapis cezaları yönünden anılan Yasa'nın 110. maddesinde öngörülen özel infaz usullerinin uygulanması olanağı bulunmadığından, yasa yararına bozma istemi yerinde görülmekle, İncirliova Sulh Ceza Mahkemesi'nden verilip kesinleşen 28.08.2008 gün ve 2007/355, 2008/94 sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca (BOZULMASINA), hükümlü Osman ve Fatma kızı, 29.01.1937 doğumlu Meliha'nın, aynı mahkemeden aldığı 1.000,00 TL adli para cezasından çevrilen 50 gün hapis cezasının konutunda çektirilmesi kararının kaldırılmasına, 10.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.