Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7013 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 22539 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 6 - 2012/96549MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 14/10/2011NUMARASI : 2011/423 (E) ve 2011/950 (K)SUÇ : Hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Kararın sanık tarafından süresi içerisinde temyiz edildiği, mahkemece 31.03.2011 tarihinde kabul edilen 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin hızlandırılması amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca 46 lira harç yatırılarak makbuzun mahkemeye gönderilmesi gerektiği, süresi içerisinde harç yatırılıp makbuzu mahkemeye gönderildiğinde dosyanın temyize gönderileceği aksi halde, temyiz isteminden vazgeçmiş sayılarak temyiz talebinin reddine karar verileceğini belirtir ihtarname düzenlenerek 04.11.2011 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, o tarihte cezaevinde olan sanığın temyiz dilekçesinde maddi durumunun kötü olduğu ve gelirinin olmadığını beyan ettiği gibi cezaevi emanetinde parasının olmadığı da anlaşılmakla; 14.04.2011 tarih ve 27905 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 13. maddesi uyarınca Yargıtay Ceza Dairelerine yapılacak temyiz başvurularında 40 lira harç alınması hükme bağlanmış ve anılan yasa maddesi Anayasa Mahkemesinin 20.10.2011 tarih ve 2011/54-142 sayılı kararı ile iptal edilerek, iptal hükmünün kararın resmi gazetede yayımlandığı 28.12.2011 tarihinden başlayarak altı ay sonra (29.06.2012) tarihinde yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin iptal hükmünün gerekçesini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Adil Yargılanma Hakkı Kapsamında değerlendirdiği, mahkemeye erişim hakkının engellenmemesi bağlamında belirlediği kriterlerden birisi olan, “ödeme gücü olmayanlar bakımından etkili adli yardım sisteminin olması” koşulunun ülkemizde yeterince bulunmamasına dayandırdığı gözetildiğinde, anılan hususun Anayasa Mahkemesinin iptal kararının yürürlüğe girmesi beklenmeksizin temel haklarla ilgili Uluslararası Sözleşmeleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları dikkate alınarak iç hukukta uygulanması gerektiği gözetilerek 12.12.2011 gün ve 423-950 sayılı temyiz isteminin reddine dair ek kararın kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre diğer itirazlar yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın, liman çıkışında elinde şemsiye ile yakalanması üzerine şemsiyeleri çaldığı yeri bildirerek, henüz atılı suça ilişkin müracaatı olmadığı aşamada mağdura çalınan eşyaların iadesini sağladığı anlaşılmakla, sanık hakkında TCK'nun 168/1. maddesinin uygulanma koşullarının oluştuğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Sanık hakkında hapis cezasına hükmedildiği halde 5237 sayılı TCK'nun 53.maddesinin birinci fıkrasında yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 03.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.