Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6985 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 9825 - Esas Yıl 2010





Tebliğname No : 2 - 2008/158799MAHKEMESİ : Manavgat 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 08/11/2007NUMARASI : 2007/552SUÇ : Elektrik hırsızlığı Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan 5271 sayılı CMK.’nun 231/6.maddesinin a bendinde yazılı “ kasıtlı bir suçtan mahkum olmama ” koşulunun bulunmaması nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; I-Atılı suçu kabul etmeyen sanığa ait işyerindeki sayacın S ve T bobinlerinin temas etmediğine dair suç tutanağı düzenlenmesi, soruşturma aşamasında yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğunun anlaşılması karşısında; tutanakla tespit edilen kurulu gücün normal kullanıma göre tüketebileceği ortalama elektrik miktarı bilirkişiye hesaplattırılarak, tutanak öncesi ve sonrası tüketim föyleriyle karşılaştırılarak, arasında aşırı bir oransızlık bulunup bulunmadığı, tutanaktan sonra tüketimde bariz bir artış olup olmadığı konularında uzman bilirkişiden görüş alındıktan sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken bu araştırmalar yapılmadan; eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, 2-5237 sayılı TCK.nun 7. ve 5252 sayılı kanunun 9.maddeleri uyarınca sanığın eyleminin uyduğu kabul edilen 765 sayılı TCK.nu ile 5237 sayılı TCK.nun ilgili tüm hükümleri olaya ayrı ayrı uygulanmak suretiyle sonuçların belirlenmesi, bu şekilde bulunan sonuç cezaların karşılaştırılması ve sonuca göre lehe olan kanunların belirlenmesi gerekirken açıklanan şekilde ve denetime olanak verecek biçimde değerlendirme yapılmadan, soyut olarak 5237 sayılı TCK’ nın lehe olduğu gerekçesiyle, yazılı şekilde hüküm kurulması, 3-Kabule göre de; a-5237 Sayılı TCK.nun 145. maddesinin "malın değerinin azlığı" kavramının 765 Sayılı TCK.nun 522. maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerliği bulunmadığı, "değer azlığının" 5237 Sayılı Kanuna özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu bunun; daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca ihtiyacı kadar ve değeri az olan eşyanın alınması durumunda suçun işleniş özelliği değerlendirilerek, yasal ve yeterli gerekçeleri açıklanmak suretiyle uygulanabileceği, oysa sanığa atılı suça ilişkin TCK.nun 145. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığının gözetilmemesi,b-Katılan kurumun 22.03.2006 tarihli yazısında kaçak kullanım bedelinin icra yoluyla tahsil edildiğinin bildirilmesine rağmen, 05.04.2007 tarihli yazıda ise kaçak kullanım bedelinin kamu davası açılmadan önce 21.03.2005 tarihinde ödendiğinin bildirilmesi karşısında; ödeme konusunda oluşan tereddüt giderilerek sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK’ nın 168/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 1412 sayılı CMUK’ nın 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakları gözetilerek bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 05/04/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.