Tebliğname No : 2 - 2008/159089MAHKEMESİ : Bursa 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 06/03/2008NUMARASI : 2008/122SUÇ : Elektrik hırsızlığıDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1- Sanığın anne ve baba adıyla doğum yeri ve tarihinin iddianamede nüfus kaydından farklı yazılmış olması karşısında; iddianame düzelttirilmeden yargılamaya devamla sanık hakkında hüküm kurulması,2- Sanığın 11.01.2008 tarihli ifadesinde, tutanağa konu evde daha önceleri kiracıların oturduğunu, soruşturma aşamasındaki ifadesinde ise felçli olması nedeniyle kendisine ait binanın işleriyle oğlu Y. Y. un ilgilendiğini savunması, soruşturma aşamasında dinlenen Y. Y.’ un ise suç tarihinde tutanağa konu evde kiracıların oturduğunu belirtmesi karşısında; tutanağa konu evde suç tarihinde kimin oturduğu konusunda zabıta araştırması yaptırılarak, tutanağa konu evin elektrik ve diğer giderlerinin kimin tarafından karşılandığı sanık ve oğlu Y. dan da sorulup, suçun işlenmesinde menfaati olan kişi belirlenip, tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken bu araştırmalar yapılmadan; eksik soruşturma ve inceleme ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,3- Katılan kurumun 06.09.2006 tarihli yazısında suça konu sayaca ilişkin mühürleme tutanağı bulunmadığının bildirilmesine rağmen, sayacın suç tarihinden önce kurum mührü ile mühürlendiğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu açıklanmadan, 765 sayıl TCK’ nın 491/ilk maddesi yerine 492/2. maddesi gereğince hüküm kurulması,4- Geçmişte hükümlülüğü bulunmayan ve katılan kurumun suç nedeniyle oluşan zararını gidermiş olan sanığın, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenip sonucuna göre, hakkında koşullu bir düşme nedeni oluşturan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kurumunun (mahkümiyet, suç niteliği ve ceza miktarına ilişkin) objektif koşulların varlığı halinde, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce değerlendirilerek, uygulanması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde öncelikle uygulanması gerektiği, uygulanmaması yönünde kanaat edinilmesi halinde hapis cezasının ertelenmesi veya seçenek yaptırım ve tedbirlere çevrilmesi hususlarının tartışılması gerektiği gözetilemeden, CMK’ nın 231/7. maddesi dikkate alınarak sanık hakkında CMK’ nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,5- Sanık müdafiinin 06.03.2008 tarihli oturumdaki lehe hükümlerin uygulanması isteğinin 765 sayılı TCK’ nın 59. maddesini de içerdiği halde bu konuda olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 05/04/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.