Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6523 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 26813 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 4 - 2008/196813MAHKEMESİ : Ardeşen Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 29/05/2008NUMARASI : 2008/46 (E) ve 2008/126 (K)SUÇ : Kamu görevlisine görevi nedeniyle hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya kapsamına göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise seçilen cezanın alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK.nun 125/1 maddesinde, hapis ve adli para cezası biçimindeki seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçundan, yasada öngörülen seçenekli yaptırımlardan, neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi ve 5237 sayılı TCK.nun 125/3-a maddesi temel cezanın belirlenmesine ilişkin olduğu halde, temel cezanın 5237 sayılı TCK.nun 125/1. maddesi gereğince tayini ve aynı yasanın 125/3-a maddesi gereğince artırım yapılması suretiyle uygulamada yanılgıya düşülmesi, 2-TCK’nın 53.maddesinin 1.fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan, sanığın; velayet, vesayet ve kayyımlığa ilişkin haklardan koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 28.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.