Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6501 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 26639 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 4 - 2009/2923MAHKEMESİ : Kale Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 04/06/2008NUMARASI : 2008/10 (E) ve 2008/74 (K)SUÇ : Hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanıklara yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK .nun 125/1 maddesinde, hapis ve adli para cezası biçimindeki seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçenin gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, 2- Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11–250 esas, 2009/13 karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararın mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dâhil edilmemesi gerektiği, olayda katılanların tazminat talebi bulunmadığı gibi, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde sanıklara atılı hakaret suçundan doğan herhangi bir maddi zararın da bulunmadığı, sanık K.. D..'nın sabıkasız olduğu, diğer sanık H.. T..'in ise adli sicil kaydındaki sabıkasının silinme koşullarının oluştuğu gözetilerek, sanıklar hakkında 5271 sayılı CMK'nun 231.maddesinin 6.fıkrasının (b) bendinde belirtilen "sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması" koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, “Mağdurların uğramış olduğu zararların tazmin edilmediği” biçimindeki gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 28/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.