MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, yapılan duruşmaya toplanan delillere mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre diğer itirazlar yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanık hakkında mükerrirliğe esas alınan... Asliye Ceza Mahkemesinin 11/02/2010 tarihli ilamında iki ayrı suçtan hükümlülük kararı bulunması karşısında; 5275 sayılı Kanun'un 108/2. maddesi dikkate alınarak, en ağır cezaya ilişkin hükümlülüğün mükerrirliğe esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,2- TCK'nın 58/7 maddesi uyarınca sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, cezanın infazından sonra 1 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verilerek infazın kısıtlanması,Bozmayı gerektirmiş sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasından TCK’nın 58.maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılarak yerine “sanığın adli sicil kaydına esas ... Asliye Ceza Mahkemesinin 11/02/2010 tarihli ilamına konu hırsızlık suçu nedeniyle hükmolunan 5 ay 25 gün hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün mükerrirliğe esas alınmasına”, yine “cezanın infazından sonra 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına”, ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarına gelince; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile TCK’nın 142/2-g maddesinde yapılan değişiklikten önceki yasal düzenlemeye göre, 142/2-g maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için eylemin, barınak yerlerinde, sürüde veya açık yerlerde bulunan büyük veya küçük baş hayvan hakkında gerçekleştirilmesi gerektiği, yine konut ve eklentisi niteliğindeki yerlerden gerçekleşen eylemlerin ise aynı Kanun'un 142/1-b maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı dikkate alınarak; somut olayda seyir halindeki araçtan küçük baş hayvan çalınmasından ibaret eylemde, dosya içeriğine göre suça konu küçük baş hayvanların içinde bulunduğu aracın TCK'nın 142/1-b maddesi kapsamında kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alındığına dair her hangi bir bilgi veya bulgunun bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin aynı Kanun’un 141/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden, suçun hukuki nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde uygulama yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,2-Dosya kapsamına göre, katılana ait küçükbaş hayvanları taşıyan araçların saat 22.00’de ...ilinden...’e doğru yola çıktığı, bilahare bu araçlara eskortluk yapan ve katılanın oğlu olan tanık ... tarafından saat 00.45’de kolluk güçlerine ihbarda bulunulması nedeniyle, atılı suçun TCK'nın 6/1-e maddesi kapsamında gece vakti işlendiğinin anlaşılmasına karşın, sanığın cezasında TCK'nın 143. maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 3-Sanık hakkında mükerrirliğe esas alınan ... Asliye Ceza Mahkemesinin 11/02/2010 tarihli ilamında iki ayrı suçtan hükümlülük kararı bulunması karşısında; 5275 sayılı Kanun'un 108/2. maddesi dikkate alınarak, en ağır cezaya ilişkin hükümlülüğün mükerrirliğe esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,4- TCK’nın 58/7. maddesi uyarınca sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, cezanın infazından sonra 1 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verilerek infazın kısıtlanması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 06/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.