Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 64 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15719 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 2 - 2012/67586MAHKEMESİ : Karabük 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 25/02/2009NUMARASI : 2008/484 (E) ve 2009/106 (K)SUÇ : Hırsızlık, İşyeri dokunulmazlığını bozma Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair gösterilen gerekçede sanığın kişilik özelliklerinin tartışılmış olduğundan tebliğnamedeki bu hususa ilişkin bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır, Sanık müdafii ile O Yer C. Savcısının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1) Kayden 12.09.1993 doğumlu olup suç tarihinde 15 yaşından küçük olduğu anlaşılan sanık hakkında, 5237 sayılı TCK.nun 31/2. maddesi gereğince işlediği suçun anlam ve sonuçlarını anlama yeteneğinin gelişip gelişmediği hususunda uzman doktordan rapor alınması gerektiğinin gözetilmemesi, 2) Suç tarihinde Karabük ilinde güneşin saat 20.30 da battığının anlaşılması, sanığında hırsızlık eylemini saat 20.30-21.00 sıralarında gerçekleştirdiğini beyan etmesi ve bu beyanın aksinin ispatının mümkün olmaması nedeniyle bu saatin kabulünde zorunluluk bulunması karşısında; suçun gece işlendiğine ilişkin delillerin denetime olanak sağlayacak şekilde neler olduğu karar yerinde gösterilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, 3) Sanığın, olay sabahı eylemi kendisinin yaptığından şüphelenilmesi üzerine suçu işlediğini ikrar edip aldığı parayı da, sakladığı yeri gösterip kendiliğinden iade ederek etkin pişmanlık göstermesi nedeniyle, hırsızlık suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK.nun 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 4) 5560 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı CMK.nun 253. maddesine göre işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarının uzlaşma kapsamında olması ve müştekinin şikayetçi olmaması karşısında; taraflara CMK.nun 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma teklif edilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması, 5) Sanık hakkında İş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunda verilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK.nun 50/3. maddesi gereğince öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasında sayılan seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 6-Kabul ve uygulamaya göre de, Ceza sorumluluğu olan ve hakkında mahkumiyet hükmü kurulan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Kanun'un 5.maddesi uyarınca tedbire hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ile O Yer C. Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 14.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.