Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6389 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 38933 - Esas Yıl 2009





Tebliğname No : 2 - 2007/260249MAHKEMESİ : Kemaliye Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 20/06/2007NUMARASI : 2007/23SUÇ : Kasten yaralama Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın yokluğunda verilen hükmün, Tebligat Kanunun 39. maddesine aykırı olarak, davada taraf olan babasına tebliğ edilmesi nedeniyle geçersiz olduğu, bu nedenle öğrenme üzerine yaptığı temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla, mahkemenin 30.07.2007 tarihli red kararı kaldırılarak ve sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan 5271 sayılı CMK.’nun 231/6.maddesinin (a) bendinde yazılı “ kasıtlı bir suçtan mahkum olmama ” koşulunun bulunmaması nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; I-Sanığın adli sicil kaydındaki kesin nitelikte adli para cezasına ilişkin ilamının, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’ nın 305/son maddesi gereğince mükerrirliğe esas alınamayacağı gözetilmeden, sanık hakkında TCK’ nın 58/3. maddesi uyarınca kasten yaralama suçuna ilişkin seçimlik yaptırımlardan hapis cezası tercih edilerek temel cezanın belirlenmesi ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,II- Kabule Göre de; 1-Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek merci 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108. maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5. fıkrası ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıvermeye ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu nedenlerle denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilerek 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinin 7. fıkrası gereğince hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlar biçimde bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,2- Hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK’ nın 53/1. maddesinin a, b, d, e bentlerinde sayılan haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, 53/1-c maddesi uyarınca hükmolunan kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmasına dair güvenlik tedbirinin koşullu salıvermeye kadar uygulanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın hapis cezasının mahkumiyeti boyunca 53. maddedeki haklardan yoksun bırakılmasına karar verilmesi,3-Sanığın daha önce üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması karşısında, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde pişmanlık gösterip göstermediği dikkate alınıp tekrar suç işleyip işlemeyeceği konusunda oluşan kanaat değerlendirilerek cezasının ertelenip ertelenmeyeceğine karar verilmesi gerekirken, geçmiş mahkumiyetini değerlendiren ve 5237 sayılı TCK’ nın 51. maddesinde yer verilmeyen, yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 29/03/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.